Coşkun Büktel
22 Nisan 2008
KAYA ZEKÂSI
VE
DEMİRKANLI AHLÂKI
Yalan Makinası Demirkanlı'nın ahlâkı, nasıl ki, Türk tiyatrosuna egemen olan ahlâk ise; Yaşam Kaya'nın zekâsı da, Türk tiyatrosuna egemen olan zekâdır; Tiyatro salonlarımızın yıkılması, bu ahlak ve bu zekânın tiyatromuzda "kahir ekseriyeti" temsil eder durumda olması nedeniyle engellenemiyor!
Yaşam Kaya, internetteki Türk tiyatro yayıncılığının en yaygın sitelerinden birinin (tiyatronline.com) editörüdür. Gelin görün ki, Yaşam Kaya, örneğin, 16. ve 17. Yüzyıllarda yaşamış olan Shakespeare'in 14.Yüzyıl'da yaşadığını, en geç 1859'da başlamış olan Türk tiyatrosunun 1907'de başladığını zanneden bir editördür. (Bakınız: Büktel, "Yaşam Kaya, 'İngiltere basınında yazan ilk Türk tiyatro eleştirmeni' olmakla övünüyor"). Üstelik, Kaya, kendisine yanlış bildiklerinin doğrusunu öğrettiğimizde, düzeltme yapmak yerine, böylesine iki kere iki dört gibi somut yanlışlarında bile fıkra lazları gibi inat etmeyi yeğleyen bir zekâya sahiptir. Bu zekâ, Yaşam Kaya'ya, "Nobel ödülü, böylesi somut yanlışları yanlış olmaktan çıkarabilir" zannettirdiği için; Kaya, kendisine yönelik eleştiriiere karşı, çok akıllıca olduğunu sandığı anlaşılan, çok kısa bir savunma yazısı yazmış. Yaptığı somut yanlışlar hakkında bir tek sözcük bile içermeyen bu kısa savunma yazısını, Yaşam Kaya, kendi okurları dışında hiç kimse görmesin diye, yazdığı alakasız bir yazının dibine saklamış.
Ama Hilmi Bulunmaz, Yaşam Kaya'nın o alakasız yazısının dibindeki o kısa notu keşfetti ve Yaşam Kaya'ya karşı, (içinde Kaya'nın o notunun da aynen aktarıldığı) kısa bir cevap yazısı yazdı. Aşağıda Bulunmaz'ın o kısa yazısını aynen aktarıyoruz
Yaşam Kaya yazısının dibine çökenler
Yazan: Hilmi Bulunmaz
Değerlendirmemizi yapmadan önce, Yaşam Kaya'nın 19 Nisan 2008'de yayımladığı "Ankara'da Kadınlar Çığır Açıyor 'Zorunlu Hedefler' Ankara Devlet Tiyatrosu" başlıklı yazısının dibine düşürdüğü notu aktaralım:
Dip Not
Zamanında Orhan Pamuk’un romanları için “yazım yanlışları var… anlatım bozuklukları var…” gibi sözler kullananlar, Sayın Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü’nü alınca suspus oldular. Yazdığım eleştirilerde “yazım yanlışı var… anlatım bozukluğu var…” diyenler, önce Türkçe’ nin dolaylı anlatım dilini okumayı öğrensinler!
Şimdi de değerlendirmemizi yapalım:
"Shakespeare'in değil doğum tarihini, hangi yüzyılda yaşadığını bile bilmeyen; en az 150 yıllık Türk tiyatro tarihinin 100 yıl önce, yani 1907'de başladığını sanan Yaşam Kaya" (Bakınız: Büktel, "Yaşam Kaya, 'İngiltere basınında yazan ilk Türk tiyatro eleştirmeni' olmakla övünüyor"), "...'yazım yanlışı var… anlatım bozukluğu var…' diyenler, önce Türkçe’ nin dolaylı anlatım dilini okumayı öğrensinler!" sözünü edebilme yürekliliğine(!) sahip olduğu için, ben de kendisine hayranım.(!) Yaşam Kaya, Shakespeare'in doğum tarihini, Türkiye tiyatrosunun başlangıç tarihini öğrenmeden, nasıl oluyor da "Türkçe'nin dolaylı anlatım dilini" yazmayı öğrendiğini iddia edebiliyor?!... Çok merak ediyorum!!!
Yaşam Kaya, önce Nobel Edebiyat Ödülü'nü alsın; ardından da gerekirse biz, "suspus ol"alım. Ancak Orhan Pamuk'un karşısında bile "suspus ol"mayan bir kişiliğe sahip olduğumuzdan (Bakınız: Bulunmaz, "Bir bavul diyalog"), şimdi olduğu gibi, Yaşam Kaya Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldıktan(!) sonra da "suspus ol"mayız!...
Yaşam Kaya'nın Nobel aldığını görecek kadar uzun yaşamayı çok isterdim ama, yeryüzünde hiç kimsenin o kadar uzun yaşayacağını sanmıyorum!!!
(Bakınız: Yaşam Kaya, "Ankara'da Kadınlar Çığır Açıyor 'Zorunlu Hedefler' Ankara Devlet Tiyatrosu")