8 Ekim 2007 Pazartesi

Chaplin sinema öğretiyor...

Amerikan emperyalizminin düş makinesi olan Hollywood'u algılamak için, Charlie Chaplin'in kitabını okumak gerekir. İnsani savaşıma katkıda bulunarak, sanatını damıtan ve sinema sanatına akıtan Chaplin'i daha yakından tanımanız için, sizlere tadımlık sunuyoruz:


Söz filmlerden açılmışken süper prodüksiyonlar yapmayı tasarlayanlara, ki bu filmler kolay yapılabilenlerdir, bir iki şey söylemek yararlı olabilir. Bu tür filmler için fazla düş gücü, oyunculuk ve yönetmenlik yeteneği gerekmez. İnsanın sadece on milyan dolara, kalabalık bir oyuncu kadrosuna, kostümlere, doğru dürüst mekanlara ve dekorlara ihtiyacı vardır. İyi bir tutkalın ve yelken bezinin yardımıyla Kleopatra Nil'de gezintiye çıkarılabilir, yirmi bin figüran Kızıl Deniz'de yürütülebilir ya da Eriha kentinin surları havaya uçurulabilir; bütün bunlar set işçilerinin hareketleridir. Mareşal, rejisör koltuğunda kucağında senaryosu ve çizelgesiyle otururken inşaat çavuşları kan ter içinde toprağı kazar ve birliklerine emirler yağdırırlar; bir ıslık "soldan on bin kişi girsin", iki ıslık ise "sağdan on bin kişi girsin" ve üç ıslık da "hadi, birleşin ve ilerleyin" anlamındadır.

Bu filmlerin büyük bir çoğunluğunun ana teması insanüstü olmaktır. Kahraman atlar, sıçrar, tırmanır, dövüşür ve aşık olur. Aslında tüm sorunlar bu yöntemle çözülür. Düşünme kavramı bir yana bırakılır.

Hayatımın Hikayesi / sf. 232