Hilmi Bulunmaz
Çok yakından tanıdığımı söyleyemeyeceğim bir insan Kanat. Belleğim beni yanıltmıyorsa, ilk kez Ankara Birlik Tiyatrosu’nun izbe koridorlarında rastladım. Sanat düşmanı ve estetik karşıtı bu tiyatronun salt koridorları değil, her yeri izbe bir görünümdeydi...
Benim tiyatromun, bir yandan kapitalizmin mühürleri ve baskınlarıyla uğraşıp, gözaltılar içerisinde kıvrandırıldığı bir dönemde bizlere kapılarını “açan” Ankara Birlik Tiyatrosu’nun gerçek niyetinin bir dayanışma değil, bizdeki devrimci ruhtan yararlanarak soygunculuk olduğunu çabuk kavramamız nedeniyle uzaklaştığımız pisliğinde bırakıp gitmek zorunda kaldığımız Kanat, gerçekten güzelduyusal evreni olan ve devrimci duyarlılığa sahip bir insandı…
Örgütlü bir güce dayanmadığı ve Ankara Birlik Tiyatrosu’nun karşı devrimciliği nedeniyle bunalıma giren ve uyuşturucunun yapay mutluluğuna kendini kaptıran Kanat, aramızdan erken ayrılanlardan. Henüz ömrünün baharında ve sanatsal uğraşının odağına uzak bir süreçte bulunmasına karşın, bilinen nedenlerle uyuşturucu batağına saplanan Kanat’ın gerçek katilleri salt vahşi kapitalizm içerisinde olduğunu iddia eden insanlar değil ve aynı zamanda kendilerini devrimci söylemlerle ifade etme cüretini gösteren Ankara Birlik Tiyatro güruhudur…
Salt oyunculuk değil, yazarlık yeteneği de bulunan Kanat, Ankara Birlik Tiyatrosu gibi gerici bir tiyatro grubunda kendini intihara sürükleyeceğine, örnekse Bulunmaz Tiyatro-İstanbul gibi devrimci bir tiyatroda soluk alsaydı, en azından intihar yolunu seçmezdi…
Yazarlığını eş-dost içerisinde kanıtlama üşengeçliği yerine, kitap basarak zoru yeğleyen Kanat, polis baskınlarıyla sürekli olarak taciz edilen Bulunmaz Kültür Merkezi mekanında da bir imza günü düzenleyerek bizlere (de) somut katkıda bulundu…
Ömrünün son zamanlarında hemen her gün kültür merkezimize uğrayıp, umarsızlığını bizlere de yansıtan Kanat, yaralı bir kuş gibi çırpınarak tutunacak bir dal aradı. Beyoğlu Sineması tuvaletinde “altın vuruş” yaparak yaşamına ve ikiyüzlü devrimcilik iddiasındaki Ankara Birlik Tiyatrosu’na büyük şamar indirerek aramızdan ayrıldı. Küçücük göğsüne sığdıramadığı dünyayı, basık omuzlarında taşıma derdinde olan Kanat, istediklerini elde edemeyen insanların hırçınlığı içerisinde bulutlara karışıp gitti…
Tıklayınız: Portre