25 Ekim 2013 Cuma

T.C.
İSTANBUL
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI
UZLAŞTIRMA BÜROSU'NA

SORUŞTURMA NO: 2012/129622

KONU: 25 Ekim 2013 Cuma günü, saat 12.00'de gelen polis memurunun yaptığı 6 Eylül 2013 tarihli tebliğ nedeniyle bilgilendirme çalışması.
1 - ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, Devlet Tiyatroları Koordinasyon Kurulu'nda yaptığı konuşmada, tiyatro yazarı Coşkun Büktel'e "İFTİRA" attı. Bakınız: http://www.coskunbuktel.com/theopepolemigi.htm  ve http://www.coskunbuktel.com/nutkuoycedskandal.htm
2 - ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, yüzlerce insanın örgütlenip, İnternet ortamında bana ve benimle birlikte tiyatro yazarı Coşkun Büktel'e karşı başlatılan "BİRİNCİ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinde ruhanî liderlik yaptı. Bakınız: http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/03/bir-iftirann-bataklk-anatomisi.html
3 - ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, tam tamına 1100 kişiyi bir araya getirerek, "İKİNCİ LİNÇ KAMPANYASI" sürecini başlattı. Bakınız: www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm
4 - ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, nüfûz gücünü kullanarak, başta Mustafa Şükrü Demirkanlı, Gülhan Avşar Demirkan, Levent Çağlayan ve İsmail Can Törtop'un gazetecilik etkisini kullanarak, bana karşı "ÜÇÜNCÜ ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" başlattı.
http://tiyatroyun.blogspot.com/search?q=HUKUKSAL+L%C4%B0N%C3%87+KAMPANYASI&max-results=20&by-date=true
5 - ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, sürekli olarak desteleyip etkisi altına aldığı Mustafa Şükrü Demirkanlı sayesinde, "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI ÖZEL SORUŞTURMA BÜROSU" makamında bana karşı asılsız ihbar yaptı.
http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/07/aslsz-ihbarc-lincci-demirkanl-bulunmaz.html
6 - Ben, "ADLİYEYİ GEREKSİZ YERE MEŞGÛL ETMEMEK" için, çok yakın bir zamana dek, hiçbir kimseyi mahkemeye vermiyordum. Bu tavrımı gerekçelendirirken de, sürekli bir biçimde, beni mahkemeye vermedikten sonra, 1100 KİŞİLİK LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" bünyesindeki hiçbir kişiyi mahkemeye vermeyeceğimi, ancak, bu örgüt bünyesindeki herhangi bir kişinin bile bana karşı dâvâ başlatması sonucu harekete geçeceğimi söyledim ve "seri hâlde suç duyuruları" sürecine girdim. Onlarca, belki yüze yakın "SUÇ DUYURUSU" sonucu, bâzı dâvâlar açabildim. Bunlardan bir bölüm sunuyorum:
19.11.2013 saat 10.35 İstanbul 27. Sulh Ceza Mahkemesi 2012/943
10.12.2013 saat 09.30 İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/201
12.12.2013 saat 10.10 İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/481
19.12.2013 saat 10.20 İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi 2013/523
23.01.2014 saat 11.55    İstanbul 22. Sulh Ceza Mahkemesi 2013/551
06.02.2014 saat 10.10   İstanbul 8. Sulh Ceza Mahkemesi 2013/843
04.03.2014 saat 11.05   İstanbul 2. Sulh Ceza Mahkemesi 2012/663
25.03.2014 saat 09.30 İstanbul 12. Sulh Ceza Mahkemesi 2013/664
Günü belirlenmeyen  İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/205
Günü belirlenmeyen  İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/230
Günü belirlenmeyen  İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/205
7 - ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, hem cezî, hem hukukî, hem mevzuata uygun muhakeme edilmesi gerektiği gibi, hem estetik, hem etik olarak da muhakeme edilmeyi hak ediyor. Ben, kendine, devlete, halka, tüyü bitmemiş yetime karşı tarihsel ve toplumsal olarak sorumlu olduğum için, ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU'yu, tiyatral olarak da muhakeme ediyorum. Türkiye tiyatrosunun hızla ceset hâline gelip, şimşek hızıyla çürüyüp küflenmesine neden olan en önemli kişilerin başında gelen ŞÜHPELİ ÖZDEMİR NUTKU, başta William Shakespeare olmak üzere, emperyaliz kültürün ülkemizi tutsak alması için, âdeta bir "MİSYONER" gibi çalışmaktadır. ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, sadece ve yalnızca bana karşı işlediği "SUÇ" için yargılanmamalı. Zâten, başlatılan bu "SORUŞTURMA / KOVUŞTURMA" sadece ve yalnızca benim haklarımı savunup, devletin, halkın, tüyü bitmemiş yetimin hakkına savunmayacaksa, böyle bir "SORUŞTURMA / KOVUŞTURMA" sürecinden sadece bireysel haz alacağım ki, bu da benim siyasal ve toplumsal görüşüme aykırı. Yine de, SAYIN SAVCI HÜSEYİN YAVAŞ, hukukî olarak neyi uygun görürse, ona razıyım.
SONUÇ VE İSTEM: Bana, Coşkun Büktel'e, devlete, halka, tüyü bitmemiş yetime sürekli bir biçimde zarar veren ŞÜPHELİ ÖZDEMİR NUTKU, mutlaka yargılanmalı ve verdiği kalıcı rahatsızlıklar nedeniyle kesinlikle cezalandırılmalıdır. 25.10.2013

MÜŞTEKİ HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ