4 Mayıs 2013 Cumartesi

Bulunmaz, Lemi'den reklâm (PARA) alan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi için Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıçlığı'na yeni belge sunuyor

T.C.
KARŞIYAKA
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA

DOSYA NO: 2012 / 597 ESAS

AÇIKLAMALAR:

1 - Mahkemenizde başlatılan işbu manevi tazminat davası, Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde "DOSYA NO:  2012/289" ile kayıtlı olan ve 2011 yılında işlenen bir "SUÇ" ile ilintilidir. O "SUÇ" ögesinin 2011 yılında "İŞLENMİŞ" olması nedeniyle, şu somut mevzuat durum göz önünde bulundurulmalıdır ve ceza, hukuk, ceza hukuku gözetilmelidir:

"Dava ve cezaların ertelenmesi

GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı;


a) Soruşturma evresinde, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 171 inci Maddesi'ndeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine,


b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine,


c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine karar verilir.


(5) Birinci fıkra kapsamına giren suçlardan dolayı HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI KARARININ VERİLMİŞ OLMASI HÂLİNDE DAHİ, BU MADDE HÜKÜMLERİ UYGULANIR."


Anayasa, ceza, hukuk, ceza hukuku, ceza ve hukuk felsefesi somutluğu içerisinde bulunan işbu durum, böyle açık, böyle berrak, gayet anlaşılır olduğuna göre, bahsi geçen davaya yaslanarak başlattığınız bu davanın, aslında asla başlatılmaması gerekirdi. Sizin, 6352 Sayılı Yasa ile koruma altına alınan hakkımı, tabiî ki, koruyacağınızı varsayarak, daha önce, bu konuda, hiçbir açıklama metni yazmaya gerek duymamıştım... Şimdilik, benim aleyhime, davacının lehine oluşan durumu değerlendirdiğimde, bu somut durumda hakkımın koruma altına alınmasını arzu ediyorum.

2 - Bu davanın, tekil bir dava olamayacak kadar önemli bir ceza, hukuk, ceza hukuku, hukuk felsefesi dayanakları olduğu kanısındayım. Şöyle:

a - Davacı Seval Deniz Karahaliloğlu, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi sadık yazarlarından biridir. Aramızda birçok ceza ve hukuk davası vukû bulan Mustafa Şükrü Demirkanlı'nın Kurucusu Eski Sahibi Yayın Yönetmeni, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğu Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, Şubat 1991 tarihinden beri Türkiye tiyatrosunu hızla dezestetize etmektedir...

b - Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, en başta Devlet Tiyatroları Eski Genel Müdürü Rahmi Dilligil olmak üzere, birçok ciddi tiyatro sanatçısına karşı âdeta şantaj mantığıyla yayın yapmaktadır. (Dilligil dinlenebilir.)

c - Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, yazar Coşkun Büktel'in "THEOPE" adlı 
oyunu için bir "İFTİRA METNİ" yayınlamıştır. (Büktel dinlenebilir.)

d - Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, tiyatro yazarı Coşkun Büktel'le benim sanatsal ifade olanaklarımızın ilelebet ilga ve imhâ edilmesi için "1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" düzenlemiş ve bu kampanyayı dergisinde yayınlayarak, "HAKARET, İFTİRA VE SUÇ İŞLEMEK İÇİN ÖRGÜT KURMA" eylemleri eğilimindedir... 
Derginin Nisan yada Mayıs 2009 tarihli sayıları davalıdan istenebilir... 
(Şu link de incelenebilir: www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm)

e - Resmî tiyatro kurumlarından usûlsüz bir biçimde reklâm (PARA) alan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi için, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Sayın K. Lemi Bilgin, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin, Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Veysel Sami Berikan ile görüşülebilir. (Onlar tanık olarak dinlenebilir.)

f - Beni, "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" ile alt etmesinin mümkün olamayacağını çok iyi anlayan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, bu kez, yepyeni bir yola başvurarak, benim ifademle "HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" süreci başlatmış ve bunun için Ömer Faruk Kurhan'ı öne sürüp, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde "KAMU DAVASI" 
açtırmayı başarmıştır... Yargıç, benim lehime olarak "BERAAT" kararı verirken, ciddi bir hukukçu ve bilim adamı olan birinin "BİLİRKİŞİ RAPORU" metnine dayanmıştır. Özen isteyen davalar bunu gerektirir.

3 - Prof. Özdemir Nutku'nun başlattığı bir "İFTİRA" eyleminin devamı olan bu dava, her ne kadar tikel bağlamda bakıldığında bağımsızmış gibi görünse de, işbu "İFTİRA" ile bağıntılıdır... Nutku'nun, "THEOPE" 
adlı sahne eserine attığı "İFTİRA" eyleminin devamı niteliğindeki işbu dava, Nutku'nun "İFTİRA" eylemine dayandırılmazsa, eksik başlayıp, eksik devam ederek, eksik ve yanlış bir biçimde sonuçlanacaktır... Tabiî ki, 6532 Sayılı Yasa'nın ilgili maddesi asla, kesinlikle unutulmamalıdır.

4 - Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'nin Trabzon Temsilcisi Levent Çağlayan, yakın arkadaşı Hakan Urcu ile birlikte, bir komplo kokan havayla evime dek gelip, özel hayatıma müdahale etme girişiminde bulunmalarına karşın, Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Trabzon Temsilcisi Levent Çağlayan,  beni Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı'na "DAVA VE ŞİKÂYET"
etmiştir. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası ve o dosyaya dayanarak açılan Trabzon 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilen 
"KAMU DAVASI" dosyası da mutlaka yakın incelemeye alınmalıdır. 
(Bakınız: http://tiyatroyun.blogspot.com/search?q=Trabzon+Levent+%C3%87a%C4%9Flayan&max-results=20&by-date=true)

5 - Hiçbir zaman için tam zamanında, her ayın tam olarak birinde asla ve kesinlikle yayınlanmayan Tiyatro... Tiyatro... Dergisi, günlerce, hattâ bâzen haftalarca sonra zor yayınlanabilmesine karşın, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin'den, İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin'den ve de Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Veysel Sami Berikan'dan, muadillerinden usûlsüz bir biçimde reklâm (PARA) alabilmeye devam edebilmektedir. Ben, böyle bir reklâm (PARA) alabilme "başarı"sının hangi koşulda, nasıl elde edildiğini merak edip, araştırarak, bu durumu tüm tiyatro kamuoyuna duyurdukça, hakkımdaki "LİNÇ"  çeşitlemeleri şimşek hızıyla artıyor...

6 - Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulama usûlüne yüzeysel bir hukuk mantığıyla bakıldığında da, "tekil" ve/ya "tikel" olarak yargılama yapılır. "Çoğul" ve/ya "tümel" evrensel yasa biçimlerinin izdüşümlerini içeren yasa, nesnel değerlendirildiğinde, bir "BİLİRKİŞİ RAPORU" 
metni hazırlama sürecine girildiğinde, kültürün, dar anlamla sanatın, tiyatronun ve bu sanatın uygulanması bağlamında, ortaya, toplumsal durumu da kapsayan "bir içtihat" çıkabilir. Çok net söylemek gerekirse, mutlaka bir "BİLİRKİŞİ RAPORU" hazırlanmalı ve/ya İstanbul 3. Sulh Ceza ile İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yaptırılan ve çok nesnel bir dille hazırlanmış "BİLİRKİŞİ RAPORU" metinleri HMK ölçütleriyle değerlendirilirse, daha ilk duruşmada, "DAVANIN ERTELENMESİ" söz konusu olabileceği gibi, "içtihat" bile oluşabilir.

7 - 1 Ağustos 2012 Çarşamba günü Tiyatro... Tiyatro... Dergisi Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü DAVALI MUSTAFA ŞÜKRÜ DEMİRKANLI'ya karşı açmış olduğum 50.000,00 TL'lik tazminat davası dosyasına, işbu davanın gerekliliğini kuvvetlendirecek, mahkemenin kanaatini netleştirecek, 17 Mart 2008 tarihinde İstanbul 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce onaylanıp, resmiyet kazanmış belgeler sundum. Belgeleri, bu davayla da ilgili olarak, huzurunuza sunuyorum:

- Ah Büktel, Vah Büktel...
- Artık Sıkıntı Vermeye Başladın Coşkun Büktel
- Büktel'in Saçmalıkları
- Coşkun Büktel Bulaşma, İşine Bak!
- Coşkun Büktel'i Anlamak...
- Coşkun Büktel'i Tanıyalım
- Coşkun Büktel'in doğruları ve yanılmaları / yalanları...
- Demirkanlı yalanları...
- Demirkanlı yalanlarını sürdürüyor
- Düzeysiz Yayıncılığa Yönelik Zorunlu ve Son Açıklama
- Hadlerini İyice Aştılar
- Hay Allah!
- H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel (1)
- H. Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel (2 ve son)
- İnternet kirliliği, hakaretler ve gerçekler...
- "KURNAZ KAMİKAZE"
- Layığını Bulmak...
- TİYATRONUN BAŞINA BELA OLAN BU DENGESİZLERE DUR DİYECEK 500 KİŞİ YOK MU?
- Tiyatro Sitelerine Tehdit ve Saldırı!
- İSTANBUL 3. SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NE onaylatılan 17 Mart 2008 tarihli "Webmaster B. Dilek Sezer" imzalı tespit tutanağı
- T.C. İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'nda açtığımız 50.000,00 TL'lik manevi tazminat davası

8 - Ekte sunduğum belgelerin linklerini de belirterek, mahkemenizin, âdil, doğru, nesnel, rahat olarak yürümesine yardımcı olmak istiyorum:

http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/04/blog-post_3511.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/03/asagdaki-yaz-taslaktr.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/03/blog-post_5658.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/01/blog-post_7177.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/09/hilmi-bulunmazn-yarn-yargca-verecegi.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/blog-post_4640.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/t_13.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/blog-post_1251.html
http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/t.html

9 - Ben, ne Seval Deniz Karahaliloğlu, ne Karahaliloğlu'nun patronu Gülhan Avşar Demirkanlı, ne de yöneticisi Mustafa Şükrü Demirkanlı ile "HUSUMET" içindeyim. Ben, ne Karahaliloğlu, ne de diğerlerine karşı, asla ve kesinlikle "HAKARET" etmedim. Ben, tam tamına dört yüz (rakamla 400) yıldır dünya tiyatro sahnelerini kirleten Shakespeare ve onun yerli işbirlikçilerini eleştirdim. Kendisine ait hiçbir sanat yapıtı bulunmamakla birlikte, kendisinden önceki sanat yapıtlarını (ç)alarak, hukuk diliyle belirtmek gerekirse, "İNTİHAL" ederek, tiyatro sanatına "DOĞRU" olanın değil "YALAN" olanın, "GERÇEK" olanın değil 
"SAHTE" olanın, (çok daha kalıcı etki eden durum) "GÜZEL" olanın değil "ÇİRKİN" olanın geçmesine neden olan Shakespeare'ın sanatsal hırsızlığını algılamak için, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nca Eylül / 2007 tarihinde yayınlanan ünlü Rus yazar Lev Tolstoy'un "SANAT NEDİR?" kitabının son yetmiş beş sayfalık bölümündeki içeriğe adını veren "SHAKESPEARE VE DRAM SANATI ÜZERİNE" dikkatle okunmalıdır. Sayın Yargıç, zaman yetersizliği yada başka nedenlerle bu yapıtı okuyamazsa, bu kitapla birlikte bu dilekçede dile getirdiğim diğer belge, bilgi, bulgu, delil, kanıt ve tanıkların yetkin (mevzuat elverirse yabancı ülkelerden) bir "BİLİRKİŞİ" tarafından ele alınarak, ciddi bir "BİLİRKİŞİ RAPORU" hazırlanmalıdır. Zâten, Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı, hukuk dışı tutumunu sürdürürse, AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NDE AÇACAĞIM DAVADA, BU İSTEĞİMİ BİR KEZ DAHA YİNE DİLE GETİRECEĞİM!...

10 - İstanbul 35. Sulh Ceza Mahkemesi'nin "DOSYA NO: 2012/260 Esas" sayıyla kayıtlı olup, 02/04/2013 tarihinde son karar duruşması yapılan, bu davanın dayandığı (Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi / 
DOSYA NO: 2012 / 597 ESAS) Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı tarafından hukuka aykırı bir biçimde karar altına alınmış (BU NEDENLE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NDE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'Nİ DAVA EDECEĞİM
"DOSYA NO: 2012/289" yeniden ele alınarak, gereksiz yere Avrupa'da yüzümüzün kararmasına neden olmamalıdır. Mahkemeniz aracılığıyla, Karşıyaka 3. Sulh Ceza Mahkemesi Yargıcı'na son bir ceza, hukuk, ceza hukuku, mevzuat, içtihat ve ülkemizin yurt dışında yanlış tanınmaması konularında uyarıda bulunuyorum. Yaklaşık olarak beş ay beklememin nedeni, Karşıyaka 3. Sulh Ceza Yargıcı'nın, bu tutumundan vazgeçme olasılığıydı. Yaklaşık olarak bir ay sonra, Avrupa'da açacağım davanın zaman aşımı söz konusu olacağı için daha fazla beklemek istemiyorum. 

11 - Belirtmiş olduğum nedenlerden ötürü, mevzuat elverirse, Şubat 1991 tarihinden başlayarak, tiyatro sanatını şimşek hızıyla dezestetize eden Tiyatro... Tiyatro... Dergisi'ni usûle aykırı bir biçimde desteklemiş olan bütün Kültür Bakanları, bütün Devlet Tiyatroları Genel Müdürleri, bütün İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenleri ile bütün Kocaeli Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenleri ve diğer resmî sanat kurumlarının yöneticileri hakkında mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunup, her biri için ayrı ayrı "DAVACI VE ŞİKÂYETÇİ" olacağım.

12 - Benim aklım, benim beynim, benim cesaretim, benim çözümüm, benim direncim, benim estetiğim, benim fikrim, benim girişimim, benim hayalim, benim ısrarım, benim inadım, benim jargonum, benim kültürüm, benim liyâkatım, benim melekem, benim niteliğim, benim olurum, benim özelliğim, benim planım, benim rızam, benim statüm, benim şansım, benim tavrım, benim uygulamam, benim üstünlüğüm, benim varlığım, benim yeteneğim, benim zekâm doğrultusunda öznel bir karar verilebilse, ben, bana noter onaylı ihtarname gönderen, beni savcılığa dava ve şikâyet eden, benim hakkımda dava açan, benim suçlu yada suçsuz olduğuma karar veren kişilerin, sadece günlük hayattan, yalnızca ceza, hukuk, ceza hukukundan değil, aynı zamanda hem hukuk felsefesinden ve hem de şiirden (poetikadan) anlayan insanlar olmasını seçerim. Bu maddeyi (madde 12) yazmamın nedeni, yargıçta bir kanaat oluşturma kaygısı değil, yakında yayınlamayı planladığım "TİYATRO TİYATRO'ya karşı" kitabına dayanak ve kaynaklık oluşturması kaygısıdır. Bu maddeyi yazmamdaki ikincil etmen ise, gelecek bir zamanda, tiyatro âşkıyla tutuşan insanların yapacakları "resmî araştırma" için, onlara "resmî bir belge" bırakma isteğidir.

13 - Bu hukuk davasının etik, sanatsal, tarihsel ve toplumsal önemi göz önünde bulundurulduğu ân, Coşkun Büktel'in, Feridun Çetinkaya'nın, Rahmi Dilligil'in, Melih Anık'ın "TANIK" olarak dinlenilmesi gerekir. Tarih ve topluma ciddi bir belge bırakılacaktır. Gereğinin yapılması için nesnel karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 07/05/2013

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ