12 Ocak 2014 Pazar

Bir çiçeği ne denli dengeli sularsak iyi yada Melih Anık yazısı okuyunuz

Bu yazıyı, Melih Anık'ın "Düşünceler" sitesindeki "İhtiyar Balıkçı ve Deniz (İstanbul Halk Tiyatrosu) Üzerine İzlenimlerim" başlıklı yazısının altına bir "yorum" olarak yazmak için tuşlara basıyor olsam da, öncelikle www.bulunmaztiyatro.blogspot.com'da yayınlamayı uygun görüyorum. Bunun biricik ve tek nedeni, küçük bir yazı bile olsa, yazının bağımsızlığını sağlama isteği... Önce doğup, sonra yorum olsun!

Ege Küçükkiper'in "güzel" bir fotoğrafıyla süslenmiş adını andığım yazı, tiyatro sanatını estetize etmeye hizmet etmiş... "Ben yaptım oldu!" yada "Küçük olsun benim olsun!" mantığına tutsak olmuş veya aynı zamanda "LİNÇ KAMPANYASI" yada "TEMİZ TİYATRO" sürecine evrilmiş bir Türkiye tiyatrosunda en ivedi gereksinim "tiyatro düşünürlüğü" olgusudur. Bu olgunun bir gereksinim olduğunu duyumsatabilmek için ikide bir Melih Anık'ın adını sanal tahtaya yazıyorum. Evet, Melih Anık, Türkiye tiyatrosunun düşünürüdür ve bu düşünürü okumak gerekir!...

Sosyalist Sanatçı Hilmi Bulunmaz