11 Nisan 2013 Perşembe

Bulunmaz, Ömer Faruk Kurhan ve Eyyüp Fırat Kuyurtar'ı yere çalıyor...

T.C.
İSTANBUL
27. SULH CEZA MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA

DOSYA NO: 2013 / 166 Esas
KONU: AÇIKLAMALAR / YANITLAR

"Normal değil" = "Anormal: Dengesi yerinde olmayan, davranışı bozuk olan, DELİ, sapık"

(Kaynak: Türk Dil Kurumu)

***

1 - Müşteki Ömer Faruk Kurhan'ın tuttuğu avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği "AÇIKLAMALAR" başlıklı suçlama metninde, bana karşı, bir hukukçu ruhuyla değil, bir hasım ruhuyla kalem oynatmış... Bana karşı, âdeta düşmanca bir anlayışla yazdığı metinde, beni "DELİ" olarak ilân eden avukat Eyyüp Fırat Kuyurtar, "AÇIKLAMALAR" metnine serpiştirdiği "SAYIN SAVCIM" kibarlığı içerisinde olmasına karşın, Türk Dil Kurumu sözlüğündeki tanımı "DELİ" olan "NORMAL OLMAYAN" kavramını benim sıfat hâneme yazarak, bana açıkça, düpedüz, göz göre göre, ikirciklenmeden "DELİ" diyerek, resmen Türk Ceza Yasası'nın 125. Maddesi'nde tanımlanan "HAKARET" suçunu işliyor. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketinde avukatlık işiyle uğraşan Eyyüp Fırat Kuyurtar, müvekkili Ömer Faruk Kurhan'ın hukuksal hakkını savunarak, nesnel hukuk düzleminde kalacağına, sanki kendisiyle bir "HUSUMET" içindeymişim gibi, bana karşı "HAKARET, KARALAMA, KİN" sözcüklerinin içerdiği kavramlarla yaklaşarak, savcı ve/ya yargıcın benim aleyhime kanaat geliştirmesine çabalıyor. Oysa, şurası çok net bir gerçek ki, savcı ve/ya yargıçlar, süslü sözcükler, aldatıcı sıfatlar yerine, "iki kere iki dört eder" mantığı içerisindeki yasa maddelerine bakarlar...


2 - Ben, benimle âdeta bir hasımmış gibi görüntü çizen "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın iddia ettiği gibi "DELİ" olmadığım için, tabiî ki, hiçbir kimseye kasıtlı olarak asla ve kesinlikle "HAKARET" etme niyetinde olamam. Ben, kırk yılı aşkın bir zamandır edebiyat sanatıyla, resim sanatıyla, şiir sanatıyla, tiyatro sanatıyla uğraşan tanınmış bir insan olarak, hayatımı estetik kaygılarla sürdürürken, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın iddia ettiği gibi, nasıl olur da onun müvekkili Ömer Faruk Kurhan'a "HAKARET" edebilirim. Ben, hukuku bilen, hukuka saygılı bir insan olduğum için, benim, hukuka aykırı bir eyleme teşne olmam asla ve kesinlikle söz konusu olamaz. Oysa "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, kendisi, hukukun üstünlüğünü tesis etmek yerine, savcı ve/ya yargıcı etkileme niyetiyle bir metin hazırlamış olduğu için, tabiî ki, bu metne, en azından ben, bir hukuk metni sıfatını yakıştıramam. Elinde hiçbir somut belge, bilgi, bulgu, delil, kanıt bulunmamasına, hiçbir doktor raporu yada benim hakkımda basında herhangi bir "DELİLİK" haberi çıkmamasına karşın, bana "ANORMAL=DELİ" diyebilecek kadar nesnellikten, nesnel hukuk normundan, ahlâki hukuk kurallarından uzaklaşmaktan asla çekinmeyen "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, tabiî ki, karakuşi yöntemine sarılarak, bana karşı "HAKARET SUÇU" işleme pahasına yola çıkarak, bana karşı "HAKARET SUÇU" işlemeyi de göze alıp, savcılığa verdiği dilekçede, hem kendisi bana karşı "HAKARET SUÇU" işliyor ve hem de, benim hiçbir zaman için "HAKARET SUÇU" işleme niyeti içerisinde bulunmamama karşın, bana karşı bir "HAKARET SUÇU" için "KAMU DAVASI" açtırmayı başarabiliyor. Ben, benim hakkımda bir "KAMU DAVASI" açılmasını bir talihsizlik olarak görüp, bu durumu, savcılığın iş yoğunluğuna bağlıyorum. Bu arada, bana "HAKARET" eden "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın savcılığa verdiği belgeler sabırla ve tek tek incelendiğinde görülecektir ki, hemen hemen bütün belgelerin yayınlanma tarihi aylar önceye değil, yıllar önceye dayanmaktadır. Bu durum da, "HAKARET SUÇU" nedeniyle suç duyurusunda bulunmak için gerekli "ZAMANAŞIMI" sürecini defalarca, kerelerce, kezlerce aşmıştır. Bana karşı ciddi bir "HAKARET SUÇU" işlemeyi bile göze alacak kadar, âdeta bana karşı çok önemli bir "HUSUMET" duygusu geliştiren "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, "ZAMANAŞIMI" sürecinin aşıldığını çok iyi bilmesine karşın, sanırım, ünlü bir hukuk bürosunda, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketinde çalışmanın verdiği ayrıcalık, cesaret ve cüretle, bana karşı "HAKARET VE HAREKET" etmenin özgürlüğünü ve sorumsuzluğunu yaşıyor. Sıradan insanların günlük kavgalar içerisinde birbirlerine sürekli olarak "HAKARET SUÇU" işlediğine tanık olup, bu "HAKARET SUÇU" süreçlerinden "HUKUK İŞİ" çıkarma alışkanlığı içerisinde bulunduğunu sandığım "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, benim tanınmış bir yazar, ünlü bir sanatçı olmama, en önemlisi de, hiçbir zaman için, asla ve kesinlikle "HAKARET SUÇU" işleme niyeti içerisinde bulunmama (ki "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın müvekkili Ömer Faruk Kurhan, bana karşı bir "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" kurmasına ve bu örgütten aldığı güçle, beni İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan Sayın Savcı Nurten Altınok'a şikâyet etmesine, benim, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki "Dosya No: 2010/8"deki "BERAAT" kararıma) karşın, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın müvekkili Ömer Faruk Kurhan karşısında, hiçbir "HAKARET SUÇU" işlemediğimin kanıtı derhal görülebilecektir. Kendisi de bir "HUKUK ADAMI" olması gerekmesine karşın, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, bana açık açık, ağız dolusu bir biçimde "NORMAL DEĞİL=DELİ" diyecek kadar hukuksal gerçeklere teğet geçip, gerçekleri itibarsızlaştırıyor. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın, benim hakkımda çiziktirdiği maddeleri teker teker çürütüyorum.


3 "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, her şeyden önce, ciddi bir hukuk metni hazırlamakla yükümlü olmasına karşın, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketinde çalışıyor olmanın verdiği ayrıcalık, cesaret, cüret, hafiflik, rahatlık nedeniyle, kaleme aldığı metinde, neredeyse hukuk kurallarını ihlâl ederek, hukuku hiç ciddiye almaksızın, baştan aşağı genellemecilik yapmış. Oysa, hukukta olmazsa olmaz kuralların en önemlisi, genel değil, özel metin hazırlamaktır. Benim İnternet'teki bloglarımın adlarını peş peşe sıralayarak, bir genelleme içerisinde, tüm bloglarımın sansürlenmesini isteyen "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, bu sansürleme isteğini, yıllar önce yayınlanmış yazılarıma dayandırarak, bir hak arayışında, bir hukuk üstünlüğü peşinde değil, bir haksızlık oluşturma, bir hukuk ihlâli yapma düşüncesi içerisinde kıvranıyor. Üstüne üstlük, bir de bana "NORMAL OLMAYAN=DELİ" diyecek, hukuksal üstünlüğün üstünü örtecek kadar gözü kararmış bir hâlde metin hazırlayan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, bu davranışıyla, hukuka katkıda bulunmamakla, zarar vermekle birlikte, "ADLİYEYE, BAROYA, SAVCILIĞA, YARGIÇLIĞA" karşı bir değersizleştirme süreci başlatmaktadır. En azından, benim ruhumda bir travma oluşturan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, şöyle düşünmeme neden oluyor: "Hukuk eğitimi almış bir hukuk metni bile yazamayacak bir avukat böyle davranırsa, sıradan insanlar neler yapmaz?"


4 - Benim yazdığım yazılar, tikel olarak değil de, tümel olarak okunduğunda görülecektir ki, ben, herhangi bir "HAKARET SUÇU" oluşturmak için değil, "ESTETİK BİLİNÇ" geliştirmek için çaba harcıyorum. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın müvekkili Ömer Faruk Kurhan, yukarıda mahkeme adını ve dosya numarasını verdiğim davada da, hep aynı yöntemlere başvurarak, benim ceza almam için yıllarca uğraştı. Ancak, mahkeme yargıcı, nesnel hukuk kuralıyla, hukukun üstünlüğüyle hareket ettiği için, konusuna vakıf bir Doç. Dr. unvanlı bir hukuk bilim adamına çok ciddi bir "BİLİRKİŞİ RAPORU" hazırlatıp, benim hakkımda "BERAAT" kararı verdi. Benim aldığım "BERAAT" kararını, hukuksal bir üstünlük, hukuksal bir zorunluluk olarak görmek yerine, bana karşı müthiş derecede ilginç bir "HUSUMET" besleyerek, bana "HASIM" olma düşüncesiyle hareket eden Ömer Faruk Kurhan ve onu savunan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, benim, kendilerine hiçbir zaman için, asla ve kesinlikle herhangi bir "HUSUMET" duygusu beslemediğim, kendimi onlara karşı bir "HASIM" olarak görmediğim hâlde, kendileri, hangi nedenle olduğunu bir türlü anlayamadığım, sanırım hiçbir zaman da anlamayacağım nedenlerle, bana karşı son derecede rahatsızlık içerisinde davranarak, bana karşı açık açık "NORMAL OLMAYAN=DELİ" diyebilecek kadar hukuk anlayışından uzaklaşmış bulunuyorlar. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, âdeta hukuk sürecinin, adliye anlayışının, mevzuat nesnelliğinin yıpranmısı için bilinçli olarak kullanıyor bu denklemi, bu kavramı, bu sözü: "NORMAL OLMAYAN=DELİ"... Bu bağlamda, eğer adalet, hak, hukuk, kanun, mevzuat, yasa elverirse (avukatlık bilgim tam olarak yeterli olmadığı, mevzuatı derinlemesine bilmediğim ve avukatların hiçbirine asla ve kesinlikle güvenmediğimden hiçbir zaman avukat tutmayı düşünmediğim için böyle diyorum) "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar ve onun müvekkili Ömer Faruk Kurhan için "DAVACI VE ŞİKÂYETÇİ" olmak istiyorum.


5 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, "müvekkilim aleyhine rahatsız yayınlar" diyor. İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nde "BERAAT" ettiğim kararda da, benim incitici sözler söylememe karşın "HAKARET SUÇU" işlemediğim kayıt altına alındı. Veril o "BERAAT" kararında da altının çizildiği, belirtildiği, dile getirildiği, söylendiği gibi, "ELEŞTİRİ, ÖZÜ GEREĞİ İNCİTİCİ, RAHATSIZ EDİCİ" bir eylemdir. Ben, tiyatro sanatına zarar veren kişi, kuruluş ve kurumları incitmek, onları sürekli olarak rahatsız etmek için yazıyorum. "HAKARET SUÇU" işlemek için yazı yazıldığı, bunun için yazarlık yapıldığı hangi ülkede görülmüş?


6 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, kendisini, âdeta "POLİS", "SAVCI", "YARGIÇ" yerine koyarak, hem de "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamına yazdığı metinde benim hakkımda, sürekli bir biçimde "ŞÜPHELİ, ŞÜPHELİ, ŞÜPHELİ" sözcüğünü yineleyerek, böylelikle, savcıyı ve/ya yargıcı etkileme düşüncesiyle hareket ediyor. "DEDE HUKUK VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, hem de "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamına yazdığı metinde, hukuk kurallarıyla, hukukun üstülüğü ilkesiyle hareket edip, somut belge, somut bilgi, somut bulgu, somut delil, somut kanıt, somut tanık göstereceğine, sanki bir magazin haberi yapar gibi, baştan aşağı "HUKUK YORUMU" yapıyor ve bunu da, zamanı çoktan geçmiş, raf ömrünü tamamlayalı yıllar olmuş, hukuksal belge niteliğini yitirmiş belgelerle yapıyor. Tabiî ki, müracaat savcılarının nicelik yetersizliğinden, yani sayısal azlığından yararlanan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, dikkatleri dağıtacak kadar olumsuzluk içerisindeki yoğun çalışma temposu sürecinde hukuk savaşımı veren müracaat savcılarının ruh hâline göre durum saptaması yapıyor. Adliye yoğunluğunu kendi ve müvekkili yararına kullanan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, karnesine "PEKİYİ" yazılmasını bekleyen bir öğrenci gibi, müracaat savcısının "TCK 125 / 1-2" ("HAKARET SUÇUNU İÇEREN MADDE") ibaresini yazmasının yeterli olacağını sanıyor. Ancak, sayın yargıcın da çok iyi bildiği gibi, "KAMU DAVASI", kamu yararına, toplumsal çıkarlar uğruna yürüyen bir süreçtir. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, öyle istedi diye, bütün davalar, bu avukatın ve onun müvekkili Ömer Faruk Kurhan'ın istediği doğrultuda sonuçlanmaz. Zâten, bana ve benimle birlikte Coşkun Büktel'e karşı oluşturulan "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ", benim hakkımda onlarca dava açtırmayı başarmalarına karşın, ben, bu davaların çoğundan mahkûm bile olmadım. Bu arada, Coşkun Büktel'in de "TANIK SIFATI" ile dinlenmesini istiyorum.


7 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, yıllar önce yazılmış yazıları, sözüm ona yeni görerek, savcının da böyle görmesini sağlamış. Çünkü, bir hukuk metni olmaktan kilometrelerce uzak olan bu metnin "SUÇ TARİHİ" bölümünde, aynen şöyle yazmaktadır:"15.12.2012 (Yayınların öğrenildiği tarih)"... Oysa, bence, herhangi bir eylemi bizim öğrendiğimiz tarih değil, nesnel tarih belirler. Ben, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın, müvekkili Ömer Faruk Kurhan'a karşı asla ve kesinlikle herhangi bir"HAKARET SUÇU" işlememiş olmamla birlikte, işlemiş olsam bile, "ZAMANAŞIMI" nesneldir, öznel değildir. Hiçbir yasa ve hiçbir yasanın "ZAMANAŞIMI", "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar öyle istedi diye, nesnelliğini yitirip, öznel hâle gelemez. Bu durumun ayrımına savcı varmasa bile, yargıç mutlaka bu durumun ayrımına varır. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamına sunduğu belgelerin tarihleri kılı kırka yararak incelendiğinde görülecektir ki, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, âdeta belgede karartma yapmakta, "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamını yanlış yönlendirmekte, hukuku, kendisi ve müvekkili Ömer Faruk Kurhan'ın çıkarı için olumsuz yönde, tamamıyla kötü niyetle kullanmaktadır.


8 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, kerâmeti kendinden menkul değerlerle, hiçbir hukuksal temellendirmede bulunma zâhmetine asla katlanmayarak, benim hakkımda, "KARALAMA, HAKARET ETME, İTİBAR ZEDELEME, RAHATSIZ ETME" sözlerini kullanınca, hele bir de, onun kullandığı bu sözleri, işlerinin yoğunluğu nedeniyle savcıda kabul edince, asla ve kesinlikle hiçbir hukuk değeri bulunmayan metin, sadece bir kağıt değeri kadar varlık gösteriyor. Böylelikle, kağıdın üzerine "TCK 125/1-2" yazmasıyla, bir "KAMU DAVASI" açtırmayı, kendi avukatlık kâr hanesine yazdırmanın mutluluğunu yaşayabiliyor. Ancak, hukuksal süreç, bütün yorgunluklara, bütün yoğunluklara karşın, hamasetle değil, nesnel belgelerle ilerler. Ben, şimdilik kaydıyla, bu "AÇIKLAMALAR / YANITLAR" metnini hazırlamakla birlikte, mahkeme yargıcı uygun görürse ve/ya benim yasal hakkım varsa, elimdeki yüzlerce sayfadan oluşan somut belgeleri, somut bilgileri, somut bulguları, somut kanıtları mahkemeye sunmaya hazırım. Öyle sanıyorum ki, Sayın Yargıç, zâten nesnel duruma bakıp, nihaî görüşünü, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi Sayın Yargıcı gibi "BERAAT" olarak belirterek, dosyanın kapanmasına karar verir.


9 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, oturduğu hukuk bürosunun koltuğundan kalkarak, bir zahmet notere kadar gidip, hukuk işini hak ettiği ciddiye alarak, bana "NOTER ONAYLI İHTARNAME" göndereceğine, kendisinin de tahmin ettiği gibi, kendi yaptığı işin hiç de ciddi olmadığını bildiğinden, bana İnternet üzerinden e-postalar gönderdi ve ben de, yaptığım nesnel eleştiri eyleminin herhangi bir suç olmadığını, hele hele asla bir "HAKARET SUÇU" olmadığını çok bildiğim için, tabiî ki, hiçbir suç ögesi taşımayan belgelerin hiçbirini kesinlikle yayından kaldırmadım. Ayrıca benim düşündüğümü dile getirme, ifade ve sanat yapma hakkımı engelleme düşüncesiyle, İstanbul 15. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurarak "İÇERİKLERİN YAYINDAN KALDIRILMASI" yönünde talepte bulunan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın kendisiyle ve müvekkili Ömer Faruk Kurhan'la ilgili olarak yapılan yayınların şikâyeti henüz bana ulaşmamıştır. Ben, adalete, hakka, hukuka, kanuna, mevzuata, yasaya saygılı bir vatandaş olarak, mahkeme kararının benim aleyhime (içeriklerin yayından kaldırılması yönünde) çıkarsa, ben, mutlaka bu karara uyarım.


10 - Şimdiye dek, İnternet üzerinde "KORSANLIK" denilebilecek düzeyde yayınlar yapan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar ile müvekkili Ömer Faruk Kurhan'ın, "Bertolt Brecht'in yazdığı Sezuan'ın İyi İnsanı" oyunuyla ilgili olarak, bu yazarın Türkiye'deki hak koruyucusu ONK AJANS'a da yaptıkları hukuk dışı uygulamalar söz konusudur. Bu konuda, belge sunabileceğim gibi, ONK AJANS yöneticileriyle de görüşme yapılıp, onların "TANIKLIĞINA" da başvurulabilir. İnternet üzerinden bir araştırma yapıldığında, avukat ve onun müvekkilinin "ALTERNATİF HUKUK İNŞASI" konusundaki görüşlerinin, hukuka karşıtlığı hemen saptanabilir. Bu arada, benden istenirse, ben de, hukuksal süreç için gerekli olan önemli belgeleri sunabilirim.


11 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamına verdiği dilekçede "(EK/1)" belgesi olarak sunup gösterdiği bilgi, gerçek anlamda hiçbir işlevi bulunmayan, tamamıyla genel bir bilgidir. Bu bilginin, gerçek anlamda işlevsel hiçbir yönlendiriciliği yoktur. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" 
şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, benim sahibi bulunduğum blog adlarını arka arkaya sıralayarak, yazdığı ilginç metnin bir hukuk belgesi olduğunu duygusu vermek istemektedir. Bunun dışında, herhangi bir hukuksal amacı yoktur.

12 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın, "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamına verdiği dilekçede " (EK/2)" olarak sunduğu belge de, bambaşka bir hukuksal süreçle ilgilidir ve bu durum da, yazmış olduğu metnin, hukuk belgesi olduğu izlenimi vermekten başka hiçbir işe yaramamaktadır.


13 - "(EK)" olarak sunduğu bilgilerin içeriklerini çok açık, gayet net yazmak yerine, bağlı olduğu şirketin, kendisinin ve müvekkilinin işine geldiği gibi dilekçeye yığan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar ve müvekkili Ömer Faruk Kurhan, benim nesnel tiyatro yazarlığıma gölge düşürmek, bir önceki"hukuk maçı" (İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği "BERAAT" kararı) rövanşını almak için, bana karşı bir "HUSUMET", bir "HASIMLIK" tesis etmeye çalışmaktadırlar. Oysa ben, halkın estetik duygularını geliştirmek için çalışan bir tiyatro düşünürü, bir tiyatro kuramcısı ve bir tiyatro uygulayıcısı olan sanatçıyım. Yazılarım tüm halka, kamuoyuna sunulmuş durumda. Benim gibi tanınmış bir edebiyatçının, bir sanatçının, bir şairin, bir yazarın "HAKARET SUÇU" işleme isteği içerisinde bulunması asla ve kesinlikle düşünülemez. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın müvekkili Ömer Faruk Kurhan ve tam tamına "1100 KİŞİLİK BİR ÖRGÜTLE DÜZENLENMİŞ BULUNAN ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI" sürecinin, kendi lehlerine ve bizim aleyhimize olarak bitmesini, unutulmasını, tiyatro tarihinin tozlu sayfaları arasında yitmesini istiyor. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar ve müvekkili Ömer Faruk Kurhan, bu örgütün yargılanması için bir süreç başlatmak üzere olduğumuzu öğrendikleri için, benim hiçbir zaman için işlemediğim "HAKARET SUÇU" eyleminin olgu hâline getirme çabası içerisine girerek, tabiri caizse, âdeta bir "FRİKİK BARAJI" gibi önüme sürmektedirler.


14 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, "TARAFLAR ARASINDAKİ HUSUMETİN ÖZETİ" diyerek, kendisinin ve müvekkili Ömer Faruk Kurhan'ın gerçek niyetini çok açık, gayet net, oldukça berrak, hukuktan hiç anlamayan sıradan bir insanın bile çok rahat bir biçimde anlayabileceği bir dille gündeme getirmektedir. Ancak, ben, asla ve kesinlikle bu şahıslarla hiçbir "HUSUMET" içerisinde değilim. Bu şahıslarla hiçbir "HASIMLIK" içerisinde değilim. Doğrudur, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı ve müvekkili Ömer Faruk Kurhan'ın bana karşı bir "HUSUMET" anlayışı vardır. Ancak, ben, savaşım biçimimi "HUSUMET" üzerine kurmayıp, herhangi bir "ALTERNATİF HUKUK" anlayışıyla davranış geliştirmiyorum. Ben, kalemim ve hukuksal üstünlük anlayışımla işlerimi yürütüp, sürdürüyorum. "HUSUMET" sözcüğünün içerdiği hiçbir kavramı asla ve kesinlikle kabul etmiyorum.


15 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, hukuksal zorunluluğun dayattığı belge, bilgi, bulgu, delik, kanıt, tanık olgularını zerre kadar önemsemediği "AÇIKLAMALAR" metnini, bir hukuk metni olarak hazırlamak yerine, âdeta bir "suç makinesi prospektüsü" gibi hazırlamış. "Tiyatro İnsanları Olarak, Yayınlarımıza ve Yayıncılarımıza Yönelik, İftira, Karalama, Baskı Altına Alma Girişimlerini Kınıyoruz!" başlığıyla bir "ALTERNATİF HUKUK" oluşturmaya kalkışan ve tam tamına "1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" kuran müşteki Ömer Faruk Kurhan ve onun hukuk dışı eylemlerini hukuk süreci içerisine çekmeye yeltenen "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, yazdıkları sözüm ona hukuk metninde, savcıya ve/ya yargıca yön vermek, savcı ve/ya yargıcı etkilemek, hukuksal süreci hukuk dışına çekmek için, çok büyük bir yanılsama oluşturuyorlar. Oysa, böyle hukuk dışı bir sürece sapmak yerine, yukarıda tırnak içerisinde alıntıladığım sözlerin de bulunduğu içeriğe sahip ilgili İnternet sitesinin linkini verseydiler, işlerinin aşırı yoğunluğu içerisindeki savcı ve/ya yargıç da, şu linke bakarak, ciddi bir belgeye yönelerek, hemen nesnel bir hukuk teraziyle konuyu tartmaya başlayabilirdi. Bahse konu yazının da bulunduğu içeriğe haiz linki veriyorum: 

www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm

16 - Benim, bizim, kime küfür ettiğimizi, nasıl küfür ettiğimizi, ne küfrü ettiğimiz, nerede küfür ettiğimizi, ne zaman küfür ettiğimizi, niçin küfür ettiğimizi hukuk bilimine yakışan bir dille ifade edeceğine, hukuk dışılığa teşne olarak, âdeta "ÖZNESİZ, NEDENSİZ TÜMCE" kuran "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, yaptığı bu yanlış uygulamayla, ne kendisine, ne müvekkili Ömer Faruk Kurhan'a, ne Ömer Faruk Kurhan'ın peşinden giderek, "TAM TAMINA 1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" hâline gelen kastlaşmış bilim dışı, hukuk dışı, sanat dışı topluluğa yarar değil, zarar veriyor. Benim, bizim, kendisine hiçbir zaman için "HAKARET ETMEDİĞİM, KÜFÜR ETMEDİĞİM" müvekkil Ömer Faruk Kurhan ve "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından benim "BERAAT" kararıyla tescil edilen "HAKARETSİZ, KÜFÜRSÜZ" yayıncılığımı göreceklerine, savcı ve/ya yargıcın iş yoğunluğundan yararlanarak "ADLİYEYİ BOŞ YERE MEŞGUL EDEREK, ADLİYEYE KARŞI SUÇ İŞLEME GİRİŞİMİ" eylemine kalkışıyorlar. Bu nedenle, müvekkil Ömer Faruk Kurhan ve ona yardım eden "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, nesnel hukuk koşulları oluştuğunda "SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA" eylemini içeren TÜRK CEZA YASASI'NIN 220 MADDESİ GEREĞİ YARGILANMALIDIR.


17 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, "ŞERİK=ORTAK" sözcüğünü, sözüm ona hukuk metnine yedirerek, savcı ve/ya yargıç nezdinde olumsuz bir kanaat oluşturmak için oldukça büyük bir çaba harcıyor. Oysa, ben, kendi "davamı" kendim savunabildiğim için, bırakınız bir ortağa, bir avukata bile asla ve kesinlikle hiç gereksinim duymuyorum. Çünkü, "TÜRKİYE CUMHURİYETİ TİYATRO TARİHİ", "OSMANLI İMPARATORLUĞU TİYATRO TARİHİ", "SELÇUKLU İMPARATORLUĞU TİYATRO TARİHİ" hattâ dünyanın hiçbir yerinde yapılamayacak, bırakınız yapılmasını bir yana, düşünülemeyecek kadar acımasız, insanlık dışı bir "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" saldırısına maruz kaldım. Eğer Sayın Yargıç, bu örgütsel yapının ipuçlarına yönelirse, zâten durum, kendiliğinden çorap söküğü gibi çözümlenir. Çünkü, taaa tarihsel derinliğe dek giden bir "HALKTAN YANA TİYATRO YAPMAK YADA HALKTAN YANA TİYATRO YAPMAMAK" ikileminin, karşıtlığının söz konusu olduğu bu tarihsel durum, bu toplumsal konum, sadece tiyatral olarak değil, hukuksal olarak da çözümlenmeyi, düşünülmeyi, eleştirilmeyi, irdelenmeyi, kuramsallaşmayı, daha yerinde bir deyişle, ayakları üstüne dikilmeyi hak ediyor, gereksiniyor.


18 - "TAM TAMINA 1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" kurucularından müvekkil Ömer Faruk Kurhan ve müvekkilini her koşulda hukuk kurallarını çiğneyerek savunan "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, ayrıntılı link adreslerini vermek yerine, "AÇIKLAMALAR" başlığını atmasına karşın, tam bir "AÇIKLAMAMALAR" yada "GİZLEMELER" diyebileceğimiz metinde, hukukun üstünlüğü kavramına göre hareket etmeyip, hukukun çetrefilliği kavramına göre hareket etmeye devam ediyor. Beni, neredeyse, "BÜTÜN SUÇLARIN BABASI" gibi göstermeye yeltenen "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, müvekkili Ömer Faruk Kurhan karşısında, hem de yıllar önce, hem de İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi Sayın Yargıcı'nca "BERAAT" etmiş olduğumun ayrımına varılmaması yada bu "BERAAT" kararının unutulması için âdeta gerçeklerin, hukukun, gerçek hukukun üzerine şal örtüyor.


19 - Hemen hemen sundukları tüm belgelerin, "BASIN YOLUYLA YAPILAN HAKARET SUÇU" için gerekli zamanı aştığını, böylelikle "ZAMANAŞIMI" söz konusu olduğu hâlde, "ALTERNATİF HUKUK" dizgesi geliştirmeye yeltenen insan psikolojisiyle hareket eden müvekkil Ömer Faruk Kurhan ve "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, şöyle bir hukuk saptırmasına gidebiliyor:


"Sayın Savcım, şüphelinin 15.12.2012'de tespit edilebilen müvekkil aleyhine yaptığı ve suç oluşturan yayınları şunlardır..."


Evrensel hukuk kurallarını hiçimseyen, küçümseyen "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar ve onun müvekkili Ömer Faruk Kurhan, nesnel olarak bilinen bir eylemi, zamanından çok sonra öğrenmiş gibi yaparak, savcı ve/ya yargıcı kandırmak, dolayısıyla "ADLİYEYE KARŞI SUÇ İŞLEMEK" için gerekli olan tüm hukuk dışı eylemleri uygulamaya koymaktan zerre kadar olsun hiç çekinmiyor.


20 - Eğer bir yada iki kişi hakkında "TAM TAMINA 1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" kurulup, o kişi/ler hakkında "YALAN YAPILANMA" oluşturulmuşsa, ben de, en doğal evrensel hakkım olan kamuoyu oluşturmak için yazı yazma eylemimi gerçekleştiririm. Benim hakkımda bir "LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" inşa etme girişiminde bulunulacak ve ben de, ellerim kollarım bağlı susup oturacağım. O zaman, bu, üzerime atılı "ALTERNATİF HUKUK" soslu suçu kabul ettiğim anlamına gelmez mi? "BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÇEVRESİNDE ÖRGÜTLENEN ENTELEKTÜELLERİN BAŞLATTIĞI ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" yapılanmasına karşı çıkmak, bu yapılanmanın tiyatro dünyası tarafından bilinmesini sağlamak için, ben, hukuk kurallarına sadık kalarak, her türlü yayın organını kullanma hakkımı tabiî ki kullandım, kullanıyorum, kullanacağım...


21 - "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, LİNÇÇİ Ömer Faruk Kurhan'a "LİNÇÇİ Ömer F. Kurhan" dediğim için, beni savcıya ve/ya yargıca şikâyet ediyor. Bu konuda yorum yapmak yerine. "BİLİRKİŞİ RAPORU" metninin ilgili bölümünü görüşlerinize sunuyorum (Burada söz konusu yapılan haber "22 EKİM 2011" tarihinde yayınlanmıştır! Neredeyse aradan iki yıl geçmiştir. Oysa, basın yoluyla işlenen "HAKARET SUÇU" için gerekli olan zaman bir yıl bile değildir. Bu arada, tabiî ki ben, "HAKARET SUÇU" işleyecek kadar yasa bilgisinden uzak, hukuka saygısız biri olmamakla birlikte, kendimi yazara ifade edebilen bir yazar, bir şair, bir tiyatro sanatçısıyım...):


Dava dosyası içerisinde yer alan belge ve bilgilerden anlaşıldığı üzere, sanık Hilmi Bulunmaz, "LİNÇÇİ" isnadını, "TEMİZ TİYATRO KAMPANYASI" başlatan veya bu konudaki bildiriye imza atan kişi ve sivil toplum örgütlerine yönelik olarak kullanmakta; bu kampanyaya katılan kişilerin, kendisi ve kendisi gibi bazı tiyatrocuları LİNÇ etme amacı taşıdığını vurgulamaktadır. Bağımsız olarak kullanıldığında, muhatabının onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olan bu isnat, sanığın kendisi ve bazı diğer tiyatroculara karşı başlatıldığını iddia ettiği bir eylemle ilgili nitelendirme olarak kullanılması hâlinde, eleştiri hakkı hukuka uygunluk sebebi kapsamında olması sebebiyle HAKARET SUÇUNU OLUŞTURMADIĞI söylenebilecektir. Burada önemle vurgulamak gerekir ki, "TEMİZ TİYATRO KAMPANYASI" eyleminin tiyatro ve tiyatro ile ilgili kişiler arasında küfrün olmaması gerektiğini dile getirmesi açısından, aslında haklı ve yerinde bir talebi dile getirmesi; toplumun önemli bir kesimi tarafından kabul görüp desteklenmesi; bu kampanyanın, bu kampanyayı başlatıp yürütenlerin ve bu kampanyaya destek verenlerin eleştirilememesi anlamını taşımamaktadır. Toplumun bir kesimi tarafından haklı görülerek dile getirilen bu talep, diğer bir kesimi tarafından hoş görülmeyerek eleştiriye konu edilebilir. Sanık da, kendisi açısından doğru bulmadığı bu kampanyayı nitelendirmek açısından, kampanyayı başlatan ve destekleyenlere yönelik olarak "LİNÇÇİ" isnadını yapmaktadır. Söz konusu isnat, kampanyayı başlatan, yürüten veya destekleyenlerin şahıslarıyla değil, eylemleriyle ilgili bir değerlendirme olup; eleştiri hakkı açısından bu isnadın, eleştiri hakkı bakımından ölçülü olduğunu söylemek de mümkündür. Zira eleştiri, bir övgü veya objektif olay anlatımı olmayıp, yergiyi ve olumsuz değerlendirmeleri de içerebileceğinden, muhatabını rahatsız edecek, toplumun dikkatini çekecek açıklamalara da yer verilebilecektir. Yukarıda açıklandığı üzere, burada önemli olan husus, eleştiride kullanılacak ifadelerin, eleştiriye konu edilen eylemlerden bağımsız olarak sırf muhatabın kişiliğine yönelik tahkir edici ifadeler niteliğinde olmamalıdır ki, davaya konu "LİNÇÇİ" isnadının bu yönde olduğunu söylemek mümkün değildir.

(Kaynak: İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi'ne sunulan Bilirkişi Raporu)

Ceza Muhakemesi Hukuku konusuna vâkıf, sözü dinlenen, hattâ bir BİLİRKİŞİ olacak olgunluğa erişmiş bir hukuk adamı (Doç. Dr. Ali Kemal Yıldız / Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Öğretim Üyesi ) tarafından yazılan bu nesnel hukuk metni, zâten anlatılması gerek her şeye çok net bir ışık demeti saçıyor. Metni metinle açıklama zahmetine girmeye hiç gerek yok.


22 - Müşteki ve müvekkil Ömer Faruk Kurhan ve "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar, İstanbul 3. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sunulmuş "BİLİRKİŞİ RAPORU" metnini bilmelerine karşın, bu metni pek ciddiye almayıp, bu metin üzerinde nesnel değerlendirmeler yapmıyorlar. Adını andığım bu "BİLİRKİŞİ RAPORU" metninin ilgili mahkemeden alınıp, üzerinde düşünce geliştirilmesinde yarar var. Metni mahkemeden almak yerine, bu metnin İnternet ortamında yayınlanan adresine de tıklayabilirsiniz: 
http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/blog-post_6549.html

23 - Bir kişi, bir kuruluş, bir kurum, asla ve kesinlikle LİNÇ eylemine katılmamış, LİNÇ eylemi örgütlememiş, LİNÇ eylemini entelektüel düzeyde bile olsun kamuoyuna mal etmemişse, tabiî ki, o kişiye, o kuruluşa, o kuruma LİNÇÇİ demek, Türk Ceza Yasası'nın 125. Maddesi içeriğindeki "HAKARET SUÇU" kapsamına girecek kadar ciddi ve önemli bir sözcük. Ancak, "BİLİRKİŞİ RAPORU" metnine bakıldığında da derhal görülebileceği gibi, bana karşı düzenlenen "ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" eylemi nedeniyle, benim ifade ettiğim bağlamda "LİNÇÇİ" kavramını tiyatro dağarcığına eklemek, tiyatro terminolojisi içeriğine dahil etmek, hiç de "HAKARET SUÇU" değildir. "BİLİRKİŞİ RAPORU" metnindeki şu tümceyi yinelemekte sayılamayacak kadar büyük yarar var:

Yukarıda açıklandığı üzere, burada önemli olan husus, eleştiride kullanılacak ifadelerin, eleştiriye konu edilen eylemlerden bağımsız olarak sırf muhatabın kişiliğine yönelik tahkir edici ifadeler niteliğinde olmamalıdır ki, davaya konu "LİNÇÇİ" isnadının bu yönde olduğunu söylemek mümkün değildir.

24 - Nasıl ki, "EV KİRALAMAK=EV TUTMAK" anlamına geliyor, bu anlamla oluşan söylem bir kavram oluşturuyorsa, ben de, sıradan bir insan olmayıp, hem BESAM ve hem de TYS üyesi bir yazar olarak, tabiî ki, bir imgeye başvurup, bir anıştırma yaparak, "AVUKAT KİRALAMAK=AVUKAT TUTMAK" söylemini canlı hâle getirerek, okurumun yoğunlaşmasını diri tutma göreviyle karşı karşıyayım. Böyle bir söylemde "hem hakaret hem aşağılama amaçlı yayın" saptamasında bulunmak, en hafif deyimle, sapla samanı birbirine karıştırma niyeti taşımaya benzer. 

Çok önemli bir not: Bu kavramı kullandığım tarih: "20 EKİM 2011"... Yani, ortada bir "HAKARET SUÇU" olsa bile, müthiş derecede bir "ZAMANAŞIMI" söz konusudur. Zâten, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın yazdığı ile müşteki ve müvekkil Ömer Faruk Kurhan'ın da destekleyip onayladığı "AÇIKLAMALAR" metnine baktığınızda, bu metindeki hemen hemen tüm suçlamalar "ZAMANAŞIMI" kapsamına giren ki, bence, benim kullandığım hiçbir sözün "HAKARET SUÇU" amacı, "HAKARET SUÇU" kastı yoktur. Kendisini yazı yazmakla ifade edebilecek kadar olgunlaştırmış bir kişinin, "HAKARET SUÇU" işlemesi, tabiri caizse, ayağına kurşun sıkmasına benzer. "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı Eyyüp Fırat Kuyurtar ile müşteki ve müvekkil Ömer Faruk Kurhan, hukukun üstünlüğünü değil, hukukun çaresizliğini kavramsallaştırma peşindeler. 

25 - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görev yapan savcı, dikkatsizliğinden ve/ya işlerinin yoğunluğundan, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketinin antetli kağıdını taşıyan ve bu şirketin avukatlığını yapan Eyyüp Fırat Kuyurtar'ın hukuka aldırmamakla birlikte, çok iyi bir hukuksal kamuflaj gücü nedeniyle, "ZAMANAŞIMI" durumunu ayrımsayamamış, bunun farkına varamamış ve böylece, bence bir "HUKUKSAL SKANDAL" durumu ortaya çıkmıştır. Ancak, Sayın Mahkeme Yargıcı, kılı kırka yararak hukuksal bir değerlendirme yaparak, adalet terazisini doğru kullanıp, bir kuyumcu titizliği içerisinde, hem "ZAMANAŞIMI" ve hem de "HAKARET SUÇU" oluşmaması nedenleriyle, bu davayı, sanırım daha ilk duruşmasında, benim lehime olarak, "BERAAT" kararıyla sonuçlandıracak. Böylelikle, ne Yargıtay gereksiz bir mesai harcayacak ve ne de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde gereksiz bir yargılama süreci başlayacak. Çünkü, müşteki ve müvekkil Ömer Faruk Kurhan tek başına hareket eden biri değil. Onunla birlikte, "TAM TAMINA 1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" söz konusu!...

26 - Müşteki ve müvekkil Ömer Faruk Kurhan, bir yandan "TAM TAMINA 1100 KİŞİLİK ENTELEKTÜEL LİNÇ KAMPANYASI ÖRGÜTÜ" inşa ederken, bir yandan da, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" avukatının sağladığı hukuksal çarpıtmalar sonucu, "İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI" makamına sundukları "AÇIKLAMALAR" metninde, açık açık, bana karşı "HAKARET SUÇU" işlemekten zerre kadar olsun çekinmeyerek, şu "HAKARET SUÇU İÇERİĞİNE TAM UYUMLU" sözü etmiştir

Şüphelinin davranışları normal değildir.

Böyle bir sözü etmek, sözcüğün en yalın hâliyle "DELİ" demektir. Benim hakkımda herhangi bir "DELİ" kuşkusu söz konusu olmadığına, herhangi bir "TAM TEŞEKKÜLLÜ DEVLET HASTANESİ" kurumundan "DELİ RAPORU" almadığıma göre, bana "DELİ" denilmesi, açık açık, düpedüz, sözün en yalın hâliyle "HAKARET SUÇU" işlemek kastiyle yapılmış çok somut bir eylemdir. Eğer, mevzuat elverirse, "DEDE HUKUK BÜROSU VE DANIŞMANLIK" şirketi avukatı ile müşteki ve müvekkil Ömer Faruk Kurhan, Türk Ceza Yasası'nın 125. Maddesi içeriğine göre yargılanarak, gerekli cezayı almalılardır. 15/04/2013

HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ

EK DELİL LİNKLERİ:

1 - www.coskunbuktel.com/lincimzacilari.htm
2 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/04/sosyalist-oyun-dergisi-genel-yayn_3651.html
3 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/04/blog-post_3511.html
4 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/04/eyyup-frat-kuyurtar-savclar-ve-yargclar.html
5 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/03/linc-imzacs-omer-faruk-kurhann-tuttugu.html
6 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/03/erbil-goktas-skandal-nereye-varacak-30.html
7 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/02/omer-kurhan-hilmi-bulunmaz-hukuk-ds.html
8 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/02/dede-hukuk-burosu-ve-danismanlik.html
9 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/02/t_24.html
10 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2013/01/bulunmaz-tiyatro-genel-sanat-yonetmeni_5475.html
11 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/epik-ve-diyalektik-tiyatro-yazari.html
12 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/hilmi-bulunmaz-mustafa-demirkanlnn_13.html
13 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmazn.html
14 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/blog-post_9.html
15 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/blog-post_7438.html
16 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/blog-post_8529.html
17 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/12/atc-ve-ozgur-tiyatro-suyu-bulandrmay.html
18 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/09/t_30.html
19 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/09/ertugrul-timur-gercekten-de.html
20 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/09/hilmi-bulunmaz-omer-faruk-kurhan.html
21 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/09/hilmi-bulunmaz-omer-faruk-kurhan-da.html
22 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/blog-post_6549.html
23 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/t_13.html
24 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/08/tarihsel-degeri-olan-onemli-bir-yaz.html
25 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/07/sosyalist-sanatc-hilmi-bulunmaz-yeni_22.html
26 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/07/oyunun-notu-linc-kampanyasi-ana.html
27 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2012/06/lincci-alcaklarn-babas-linc-kampanyasi.html
28 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/11/t_23.html
29 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/11/lincci-omer-faruk-kurhann-avukatlar.html
30 - http://tiyatroyun.blogspot.com/2011/10/oyunun-notu-lincci-omer-faruk-kurhanla.html