8 Haziran 2015 Pazartesi

YARGITAY İLGİLİ DAİRESİNE GÖNDERİLMEK ÜZERE

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ YARGIÇLIĞI'NA


DOSYA NO: 2013/167 Esas - 2015/132 Karar


KONU: 6100 Sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu'na aykırı karara itiraz

Mahkemenin verdiği bu hüküm biçimsel olarak hukuk usûlü ve hukuk yasasına uygun görünmekle birlikte, muhakeme çoğul, genel, nesnel, tümel olarak değil, tekil, özel, öznel, tikel olarak karar verilememiştir!...

1 - Sayın Avukat Reyhan Kayışlı, 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" örgütü kurucusu, yöneticisi ve yürütücüsü Mustafa Demirkanlı'nın avukatı olarak, her ne kadar kendisi 1100 kişilik imzacı listesinde olmasa da, hukukun üstünlüğü anlayışıyla değil, "ALTERNATİF HUKUK" anlayışıyla bu sürece dahil olmuştur. Kendisini savunabilmekten, hattâ basit bir dilekçeyi bile yazabilmekten yoksun olduğu, "iki kere iki dört eder" kesinliğinde saptanmasına, bu saptama, işbu mahkemenin dâvâ dosyasında varlığını sürdürmesine karşın, Sayın Yargıç, işlerinin yoğunluğundan ve yılların vermiş olduğu hukuk yorgunluğundan olsa gerek, ânında, derhal, hemen ve ivedilikle reddedilmesi gereken bu hukuk dışı dâvâyı, reddetmediği gibi, kabûl de etmiştir... Aristo mantığının dayattığı denklemle muhakemede bulunan Sayın Yargıç, öyle sanıyoruz ki, "diyalektik hukuk" mantığına sahip olmadığından "neden-sonuç" gerçekliğini değil, soğuk bir ruh taşıyan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun eskiliğine dayanmıştır! 

Çağımıza aykırı bu kararı, asla ve kesinlikle kabûl etmiyoruz!

2 - UYAP'taki izleme olanağından yararlanarak, Avukat Reyhan Kayışlı başta olmak üzere, 1100 kişilik "ENTELEKTÜEL VE HUKUKSAL LİNÇ KAMPANYASI" örgütü elemanlarının "hukuk dışı" dâvâlarını, "hukuka aykırı bir dil"le savunan, "ALTERNATİF HUKUK" formu ve normu oluşturmaya eğilimli avukatların eylemleri yakın incelemeye alınmalıdır. UYAP'daki "Hüseyin Hilmi Bulunmaz" dâvâ dosyaları mercek altına alındığında, kanıksanmış anlamda olmasa bile, günümüz gerçeği içerisinde, "SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇU" (Türk Ceza Kanunu'nun 220. Madde) işlendiği net bir biçimde anlaşılacaktır. Yerel mahkemede sonuçlanarak, Yargıtay sürecine giren "dâvâ dosyası" öznel, tekil, tikel bir mantıkla değil, nesnel, çoğul, tümel bir mantıkla değerlendirilip, "diyalektik hukuk" bağlamında masaya yatırılmalıdır. Bu yapılmazsa, (söylemeden edemeyeceğim) emperyalist bir yapılanmanın izdüşümü olan "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi"ne gitmek zorunda kalıp, "diyalektik hukuk" anlayışını onlara rahatça anlatacağından, ülkemin zarar göreceğinden büyük endişe duyuyorum. Dünyanın her yerini defalarca gezip, bütün dünya hukuk kültüründen haberdar olan bir sanatçı olarak, ülkemin garipsenmesini garipseyecek olduğumu, şimdiden kayıt altına almak istiyorum... Bu bir "hukuksal tehdit" değil, bu bir duygusal ve entelektüel uyarıdır. Sizi uyarıyorum!

3 - Yazılı anlatım zinhar yeterli olmayacağı için, "İLGİLİ YARGITAY HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI"nda sözlü ifade vererek, olayları, nesnel, çoğul, tümel dille, "diyalektik hukuk"la anlatmak istiyorum.

Gereğinin yapılmasını saygılarım arz ve talep ederim!... 8 Haziran 2015


HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ


Not: ABD'den yeni döndüm. Yarın yeni savunma metni yazıp vereceğim.

EK: Yargıtay ilâmları ve pasaport fotokopileri...