13 Nisan 2007 Cuma

Çağrımıza dolaysız yanıt: Mine Ergen

Sayin Hilmi Bulunmaz,

Size gönderdigim ilk e-postada iki yazi iletmistim ama sonra sizin yazinizdan anladigim kadariyla sadece 8 Mart etkinliklerim ulasmis. Oysa ben yazinin ulastigina iliskin onay almistim, sanirim teknik bir noksanlik olmus. Siz merak ettiginiz icin üretimlerim hakkinda bilgi sunmustum, „Simdi nerede ne yapiyorlar“ sorunuza yanit anlaminda idi. Ilk iletide size ulasmayan ikinci yaziya da asagida yer veriyorum.


Bu arada sunu da belitmeliyim ki sanat ve beyin emekcisi olarak su siralar gercekten cok yogun calisiyorum ve buradaki bir cok insana cok agir gelen bir calisma hizinda oldugumdan zaman yetersiz bile kaliyor. O nedenle sizin internet sayfasini da özellikle izleyecek lüksüm de simdilerde bulunmadigindan, her yaziniza yanit veremeyebilirim buna gerek de görmeyebilirim. Ancak bana söz hakki doguran yazilariniz ulastiginda en uygun zamanlarimda yanit verme hakkimi sakli tutuyorum. Genel bir yanit sayarsaniz, bu yazimi da oldugu gibi yayinlayabilirsiniz.


Basari dileklerimle..


Mine Ergen


NOT: Klavye farkliligi nedeniyle Türkce harfler bulunmadigindan, olasi yazim yanlislari nedeniyle üzgünüm.)


(1 MART 2007“de size gönderdigim ilk iletideki diger sayfa asagidadir.)


1. Mart.2007


Sayin Hilmi Bulunmaz,


Internet sitenizdeki yazilarinizi rastlantiyla gördüm. Sizde telefonum var ve soracaginiz ya da paylasmak istediginiz bir sey oldugunda, 24 saat ne zaman isterseniz ulasabilirdiniz hala da istediginiz zaman telefonum size 24 saat acik.


Gecmise iliskin tepkilerin bir kismini yanlis animsiyorsunuz, adiniza yönelik bir tepki degil, yönteme iliskin bir elestiriydi. Biliyorsunuz, o dönemlerin güncesini tutan tek kisiyim ve tüm yasamimi yeniden kurma asamasinda evi de kapattigim icin esyalarim kolilerde ve su an benden uzakta da olsa, söylediklerimin dogrulugunu günü gününe kanitlayabilirim.


Sizinle yaptigimiz calismalari cok önemsiyorum elbette, ama saldirgan tavrinizi o zaman da begenmiyordum, hala da yanlis yorumlarla insanlari mahkum ettiginizi düsünüyorum. Bense üretimlerimde baskalarini da olumluya yöneltmeye calisiyorum, saldirarak kiskirtmak bana göre degil. Ayrica gecmis bir döneme iliskin degerlendirmeler yaparak olumluyu, olumsuzu ortaya koymak istiyorsaniz sizi anlamaya calisarak ben de görüs aktararak katki da sunarim ama, bence yine bir yaklasim hatasi yapiyorsunuz, yine bir tarz uyumsuzlugumuz var. Hem bana göre yanlis olmasi bir yana, genel olarak da diger arkadaslarin da saglikli katilimina ve gelistirici bir sonuc cikarmaya engel bir tutumunuz var. Kaldi ki gecmise isik tutmayi ve insanlarin da kendilerini olumlu olumsuz ortaya koymasini arzuluyorsaniz, öncelikle siz de kendinizi elestirmelisiniz ve ne yaparak bu denli cok insani sizden ve o alandan uzaklastirdiginizi ortaya koymalisiniz. Yoksa, tartisma yaratarak ilgi cekmek gibi, günümüz egemen kitle iletisim araclarinin yöntemlerini dogru buldugunuz kuskusuna kapilabilirim. Sahip oldugunuzu belirttiginiz dünya görüsüne daha uygun, yarasir yöntemlerle insanlara yaklasirsaniz, daha cok verim alacaginizdan hic kuskum yok.


Ben kendi adima, sizinle birlikte ürettigimiz gecmis sürecin olumlu degerlerine sahip cikiyor ve sizin calismalara sunabilecegim bir katki var ise, zamanim ölcüsünde yardimci olabilecegimi iletiyorum. Olumsuzluklara gelince, onlar olmasa olumlu degerleri anlayamazdik, ikisinin bütünlügünü animsatmama gerek yok saniyorum. Ayrica belitmeliyim ki, olumlu ve yararli üretim yapilmasinin tek ölcütü birarada olmak da degil kuskusuz. Eger insanlar benden uzaktayken de yoz kültürün karsisinda secenek yaratan olumlu üretimlerde bulunuyorlarsa sadece saygi duyar, katki sunmaya calisir ve hic olmazsa basarilar dilerim. Merak ettiginiz ve sitede sordugunuz icin aciklayayim; sizden sonra ürettiklerimin niteligi de niceligi de bu satirlara sigmayacak denli cok. Sizinle ortak üretimimiz sürecinde, gerek söylemlerimle gerekse eylemlerimle, bilincimi ve tutarliligimi yeterince yansittigimin ayrimindasiniz saniyorum. Bugüne dek yaptigim ve ürettigim her calismayi olumluyorum ve hepsininin de arkasindayim. Beni tanimladiginiz gibi, tek kisilik ordu caliskanliginda ve calisma arkadaslarimin tanimladigi gibi, "hem Ingiliz Atlari gibi hizli, hem arap atlari gibi uzun kosan" özelliklerimle, ASi KISRAK olarak dörtnalayim.


Bilim yada sanat alaninda olsun, yasamin her alaninda insanlik adina gelistirici ve yararli her üretimin, gelecegin okyanusuna dökülen irmaklar olduguna inaniyorum ve üretimlerimizle o okyanuslara ulastigimizda da hepimizin yeniden okyanuslardan beslenerek daha da zenginlesecegimize inaniyorum. Yaptigim is ne olursa olsun, sömüren degil üreten kisiligim nereye gidersem benimle gelecek. Aynasi istir kisinin lafa bakilmaz, Sanat emekcisiyim, yazin emekcisiyim ve en olanaksiz kosullarda bile, bilincimden ve yüregimden aldigim bitmeyen bir enerjiyle, disiplinli emegimle yetebildigim her alanda insanlik okyanusuna olumlu üretim irmaklari akitmaya calisiyorum. Ayrica aklin yolu birse yine biraraya gelinip yeni kaynaklar da yaratilabilir elbette, buna ne engel olabilir ki?


Ben de ilgi alanlarimda bircok insana katki sundum ve gerek tiyatro ve gerekse yazin dünyasina yeni isimlerin katilmasini sagladim ve benden uzakta da olsalar yetistirdigim ögrencilerimle de gurur duyuyorum ben de bir yaniyla dogadan da cocuklardan da hergün yeni seyler ögrenmeyi sürdürüyorum. Kisir tartismalari hic sevmedim ve tüm yasamim boyunca da o girdaplarda bogulmak degil, üretimlerin caglayaninda cosmak isterim.


Anadolu asigi biri olarak Avrupa hayranligim hic olmasa da, su siralar Avrupa"da 8 Mart etkinliklerini kotarmakla ugrasiyorum. Elbette Anadolu vazgecilmezim ve oralarda yapmak istedigim tasarilarimla 3000 yilina dek doluyum. Burada 8 Mart sonrasi göcmen sorunlarina iliskin arastirmalarim tamamlaninca Nisan 2007 sonunda yurda döndügümde sizinle görüsebilmeyi umuyorum. Sizin de hakettiginiz üretimleri, basarilari ve dostlarla gelecege kalici bir yasami tasiyacaginiza iliskin en icten düsüncelerimle saygilarimi iletiyorum.


Hersey gönlünüzce olsun. Yüreginizin günesi ve gökkusagi eksilmesin.


Mine Ergen