11 Nisan 2007 Çarşamba

Hakan Yavuz'dan sitem

Önce, bize yollanan bir e-postayı aktaralım:

"Usta merhaba,

Ben Hakan... Hangi Hakan bu? diye sordun kendine, bundan eminim! Neyse... Belki onca Hakan arasından hangisi olduğumu sezersin. Internet siteni inceledim... Geçmişte yüzlerce insan, bilinçli veya rastlantısal olarak, onca emek harcadı. Sen, İnek oyununun fotoğrafları ile yetinmişsin... Orda bile bazı oyuncuların yok görüntüde! Seninle bir dönem birlikte çalışmış insanları, bu belgelikte göstermemen, umuyorum ki sadece teknik bir problemdir.

Eşinize, Cemal ve Eylül'e sevgiler, kolay gelsin.

NOT: BANA GÖRE EN İYİ ŞİİRLERİN "DALGALARIN SESİ KULAK DELİYOR" kitabındakiler.

Sene 1993. Bir gün işe gitmek için sabah 7:30'da otobüse bindim. O zaman Bulunmaz Tiyatro'daydım. Elimde o kitap, otobüste oturmuş okuyordum. Yanımdaki adam da sezdirmeden okuyormuş. Bir süre sonra bana; elindeki kitapla bu kitabı takas etmeyi önerdi. Ben de 3.kez okuduğum kitabı değiştirmekte bir sakınca bulmamıştım. Ama sonra bir tane daha edinemediğim için şimdi yadırgıyorum kendimi."

Şimdi, küçük bir açıklama yapalım:

Merhaba,

Tamamıyla yanılıyorsun! Hangi Hakan bu? sorusunu sormadım. Böyle sorular soracak denli sezgiden uzak biri değilim...

Internet sitemi(zi) izlediğin için sevindim... İnek oyunu, resmi faşizmin tüm saldırılarına karşın, en çok eli ayağı düzgün oyunlarımızın başında geldiğinden, onun bir "ayrıcalığı" var. Bunu yadsıyamam... Ne var ki, bir baba, nasıl ki her çocuğunu ayrı ayrı severse, ben de tüm oyunlarımı, çok hem de pekçok seviyorum...