Blog tarzı web sitesi daha işlevsel olduğundan, eski yazılarımı yavaş yavaş buraya yerleştirirken, bir yandan da yeni yazılar yazma gereksinimi duyuyorum...
Bu pazar, oldukça olumlu bir çalışma süreci yaşadık...
Öğleden sonra ve kanıksanmış 15.00'te başlayan Oyunculuk Çalışmaları öncesi; Özgür ve Gamze ile birlikte, tiyatronun müzikle harmanlanması çalışmamızı birkaç haftadır başlatmak için gayret etmiştik. Sonunda çalışmanın rengi belirlenmeye başladı; viyola, bağlama, yan flüt, gitar ve ritm sazların katkısıyla yeni bir tiyatro arayışı...
15.00'te başlayan çalışmaya, yeni bir katılım oldu; Murat Güzel... Yüksek elektronik mühendisi olan Murat, gerçekten tiyatro sanatını, sanat olduğu için yeğleyen, ona yan görevler yükleme niyetinde olmayan biri...
Ece, Nüge, Pelin ve Murat ile birlikte yürüttüğümüz bu haftaki çalışma son derecede verimliydi...
Oyuncuların; dikkat, bellek, algı durumlarını geliştirmek için yaptığımız çalışma, hem beni ve hem de oyuncuları zorladı... Beynimizin daha çok çalışmasına neden olan bu haftaki alıştırmalar, sözcük bulma ve bu sözcükleri söylenen sırada yineleme biçiminde başladı...
Oyuncuların kendi saptadıkları sözcüklerden, ortak şiir yazma ve okur okumaz ezberleme çalışması, günümüze renk kattı...
Beden dili üzerine yaptığımız bir saatlik çalışma, kanıksanmış ve sıradanlaşmış konservatif anlayışın tam karşıtı olarak, oyunculara yaşama sevinci verdi...
Oyuncuların ürettiği metinleri, bundan böyle, zaman zaman burada da yayımlayacağız...
Türkiye tiyatrosunun çürüdüğü, küflendiği, intihar ettiği, ceset haline geldiği günümüzde, bir yandan emekçilik yapan ve diğer yandan, haftada bir gün de olsa, tiyatro sanatıyla uğraşan insanların varlığını bilmek, insana yaşama sevinci veriyor...