Tiyatro sanatının, diğer sanatlar gibi tartışılmaya gereksinimi var...
Tiyatro sanatının yapılması denli, tartışılması da gerekiyor...
Tartışılmayan tiyatro sanatı, sanat olmaktan çıkıyor. Kuru bir esnaflığa yada anlamsız bir işçiliğe teslim oluyor...
Dün (11. Mart. 2007) beklenmeyen biri geldi; Özgür Yüksekdağ... Beklenmeyen konulara değindi... Beklenmeyen sorular sordu...
Kendisine nasıl bir yararı oldu bu görüşmenin?... Bilemem!...
Ancak, bana, son derecede önemli yararları oldu. Tiyatro sanatının, tartışılmaz noktaya gelmekle birlikte; çürüdüğünü, küflendiğini bir kez daha anımsamama yaradı bu görüşme...
Gerçek anlamda düşünmeyen, üretmeyen, sunmayan, paylaşmayan... skolastik tiyatronun; günümüzü, Kongo Kenesi gibi sarmaladığını bilmenin verdiği acıyla yaşadığımı bir kez daha anımsadım bu görüşmeyle birlikte...
Bir yandan resmi faşizmin; tiyatromu mühürlemesi, baskı uygulaması, baskın yapması, bizleri ve izleyicilerimizi gözaltına alıp işkence yapması, diğer yandan; egemen tiyatro anlayışının düşünceye karşıt yapılanmada örgütlenmesi nedeniyle, tartışamaz duruma gelmiştik...
Neyse ki, Özgür Yüksekdağ gibi insanlar tartışma ortamı hazırlanmasına neden oluyorlar da, içime bir umut doğuyor...