30 Ağustos 2007 Perşembe

Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı

Yeni kabinenin üyeleri arz-ı endam ediyor... Hükümetin 3 numaralı adamı Hayati Yazıcı da, bizim için çok önemli...

Yıl 1995. Refah, İstanbul'u ele geçirmiş. Muammer Karaca da, Refah'ın ele geçirdiği İstanbul'da önemli bir tiyatro salonu. Defalarca başvurmamıza karşın, Hilmi Yavuz'un inadı yüzünden edinemediğimiz salonu, Refah "sayesinde" edindik, oyunlar oynamaya başladık. Hem de dilediğimiz oyunları. Oyunlar izleyici topluyor ve bize büyük moral veriyordu. Ne var ki, Ocak ayıyla birlikte, tam da kışın ortasında, kaloriferler yanmama inadına tutuldular!... Biz de oyunlarımızı, izleyici yerine, iyi saatte olsunlara oynamaya başladık. Oynamadığımız / oynayamadığımız oyunlar için, Refah'ın teslim aldığı Kültür A.Ş, bizden sürekli olarak salon kirası istiyordu. Biz de vermiyor / veremiyorduk. Neyse, iş mahkemeye düştü. Çünkü teslim olmamış, direnmiştik. Tiyatro salonu önünde slogan atmak yerinde, "yüce Türk mahkemesi"nde hesaplaşmak istedik. Yargıca durumu anlattık. Yargıç bizi değil, şimdiki hükümetin 3. adamı olan Hayati Yazıcı'yı dinledi ve bizi suçlu ilan etti. O zaman karşımıza avukat olarak çıkan Hayati Yazıcı, şimdi hükümetin 3. adamı olarak yine karşımızda!...

Bu hükümetin Kültür Bakanı'ndan temennilerde bulunanların kulakları çınlasın!...


Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı:

Rize Çayeli'nde 1952 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1975'te mezun oldu. Hâkimlik ve serbest avukatlık yaptı. Erdoğan'ın, 'minareler süngümüz, camiler kışlamız' dizelerini okuması nedeniyle mahkûm olduğu davada da avukatlığını üstlendi. Evli ve 2 çocuklu.

tıkla: Milliyet