28 Ağustos 2007 Salı

Yaban otları sökülmeden tarlaya tohum atılmaz!...

Hilmi Bulunmaz


Yabani otların işgal ettiği tarlaya ekin ekilmez!... Ekin ekmek isteyen, öncelikle, yabani otları temizlemek zorundadır. Ardından, tarlayı sürmeli ve daha sonra da ekin ekmelidir. Yabani otların işgali altında bulunan tarlaya ekin ekerseniz, düş kırıklığına uğramanız kesindir!...

Ben, kendimi bildim bileli, egemenlerden yana iş yapmamak için büyük çaba harcadım. Hala da harcıyorum...

Örnekse, 1986 yılında Uluslararası İstanbul Festivali için hazırlanan Labirent 1 Karar Anı adlı doğaçlama oyunda görev almama karşın, içime sinmeyen süreç, beni çok rahatsız etti. Beklan Algan'ın yönetiminde görev alsam da, yönetsel sorumluluk sahibi olmasam da, finans kapitalin düzenlediği bir festivalde iş yapmak içimden gelmedi. Allah'tan, oyunumuz festivalde oynanmadı; ben de büyük bir soluk aldım...

Yine başka bir örnek: 1984 yılında Ferhan Şensoy'un sahibi olduğu tiyatroya "yazıldım" ve Şensoy'un yazdığı Afitap'ın Kocası İstanbul oyununda oyunculuk yaptım. Ferhan Şensoy'da tek bir oyunda oynadım. Ferhan Şensoy'un, tüm muhalif görünme çabalarına karşın, düzene hizmet eden biri olduğunu kavradığımdan, bir başka oyununda oynamadım. Halka hiçbir şey verme derdi olmayan bir yerde duramazdım. Kendimi sokağa attım ve derin bir soluk aldım...

Çok eskilere gidelim: 1975 yılının başları... Astronotlar diye bir ikili kurduk ve bayağı bir para, büyük bir ün kazandık. Rahmetli Altan Erbulak'ın desteğini es geçmemeliyim. Herşeye karşın, içime sinmeyen birşeyler vardı. Egemenlere hizmet ettiğimi duyumsuyordum. "Cahildim", ama duyumsuyordum. Yirmi yaşıma gelmeme karşın, ne doğru dürüst okul yüzü görmüş, ne de Nazım Hikmet'in "Güzel günler göreceğiz çocuklar" yada herhangi bir dizesini okumuştum. Salt Nazım'ı değil, hiç kimseyi okumamıştım. Gece uyumalarımın dışında, çalışan biri olarak, okumaya zaman bulamamış, bizi örgütlemesi için teori öğrenip / pratik yapmayan küçükburjuvaların dünyasına girebilme olasılığını düşünememiştim!... Ün ve parayı birdenbire bıraktım ve sosyalizmle tanışmak için kolları sıvadım...

O gün, bugün egemenlerden yana oyun yapmamak, egemenlerden yana oyunculuk yapmamak, egemenlerden yana soluk almamak için çaba harcıyorum... Türkiye tiyatro tarlasına sökün eden yabani otları temizlemekle meşgulum. Otlar temizlenmeden yapılan tiyatronun, bana hiçbir yararı olmayacağı kanısındayım. Otları temizlersem, neden tiyatro yapmayayım ki?!. Daha önce yaptığım gibi, yine işçi sınıfına hizmet etmeyi sürdürürüm. Ne kendimi, ne de işçi sınıfını kandırmadan!...