29 Ağustos 2007 Çarşamba

Rantçılarla uzlaşan Devlet Tiyatroları!...

Fotoğraf: Osman Wöber


Tiyatro Dünyası adlı Internet sitesi, sessiz ve derinden ilerleyerek, önemli yazılara ev sahipliği yapıyor. Sansasyona kaçmadan, olabildiğince nesnel davranmaya çalışan site, her geçen gün, okunurluluğunu artırıyor...

Kolay ve ucuz muhalefeti iş edinen tiyatral politikacıların, projektör tuttuğu "AKM yıkılıyo!..." sloganının gölgesinde kalan: "Taksim Sahnesi yıkılıyo!..." konusu üvey evlat muamelesi gördüğünden, iş; Suat Erkan gibi okurlara, izleyicilere kalıyor...

(...) "Kimilerinin cahilce yazdıkları gibi, sanatçı örgütleri sürece seyirci kalmamıştır." (...) (tıkla: Taksim Sahnesi tarihe karıştı..) gibi sözlerin altı doldurulamadıkça, "cahilce yaz"ılanlar sürecek ve "Devlet Tiyatroları'nın / Osman Wöber'in rantçılarla uzlaştığı" görüşü, maymunun götü gibi açıkta kalmaya devam edecek!!!

"Cahilce yaz"ılmış yazıyı önemsiyor ve aktarıyoruz:


Suat Erkan


www.tiyatrodunyasi.com adlı sitenizde İstanbul Devlet Tiyatrosu müdürü sayın Osman Wöber'in yapmış olduğu aşağıdaki açıklamayla ilgili bazı kuşkularım ve sorularım olacak...

"Genel Müdür Lemi Bilgin'in mahkeme kararıyla haziranda göreve gelmesiyle, tekrar İstanbul'un müdürü olan Osman Wöber, bu taahütnamenin Mine Acar döneminde verildiğini anlattı: Bizden önceki idareciler mal sahibine geçen mayıs ayında Taksim Sahnesi'ni boşaltacaklarına dair bir taahhütname vermiş. Bu taahhütname doğrultusunda Fahrettin Aslan'ın vefatından önce binayı sattığı mal sahibi Tuna Çelik'in firması icraya gitti. İcra eylül ayında sonuçlandı. Biz de icrada uzlaşma yoluna gittik. Ancak mal sahibinin istediği şartlarda uzlaşamadık. Çünkü onlar Şubat 2008'de çıkmamızı istedi ama şubat sezon ortası olduğu için biz şimdiden çıkmayı tercih ettik"

Yukarıdaki habere göre bu sahnenin boşlatılmasının nedeni Mine Acar döneminde yapılan bir işlemden kaynaklanıyor.

Şu soruları sormak istiyorum:

1- "Bizden önceki idareciler mal sahibine geçen mayıs ayında Taksim Sahnesi'ni boşaltacaklarına dair bir taahhütname vermiş. Bu taahhütname doğrultusunda Fahrettin Aslan'ın vefatından önce binayı sattığı mal sahibi Tuna Çelik'in firması icraya gitti. İcra eylül ayında sonuçlandı. Biz de icrada uzlaşma yoluna gittik. Ancak mal sahibinin istediği şartlarda uzlaşamadık. "

Bu açıklamaya dikkat!!! Bizden önceki idareciler derken Mine Acar dönemini kastediyorsa ki, başka bir dönemi kastedemez; bu geçmiş yönetim mayıs ayında sahneyi boşaltacaklarına dair taahütname vermişlerse, bu 2007 mayıs ayıdır. Binayı satın alan firma mahkemeye gitmiş ve bu dava eylül ayında sonuçlanmış! Hayda!!! Nasıl yani??? 2007 mayısta boşalmayan bina için mahkemeye gidiliyor, biz şu anda 25 ağustosta olduğumuza göre hangi eylül ayında bu dava sonuçlanıyor o zaman? Burda bir yanlışlık bir çelişki var mı, yok mu?

2- Osman Wöber icranın eylül ayında sonuçlandığını ve bu sonuç üzreine uzlaşmaya gittiklerini söylüyor. Bu eylül 2007 eylül olamayacağına göre, uzlaşmaya giden de Osman Wöber olduğuna göre, olsa olsa bu 2004 eylül ayıdır. Çünkü Osman Wöber'in müdürlük yaptığı eylül ayı en son 2004 eylüldür. 2005 ve 2006 eylül ayında Mine Acar genel müdürdü ve istanbul müdürü Osman Wöber değildi. Yani Osman Wöber döneminde Taksim Sahnesi kaybedilmek üzereyken, göreve gelen Mine Acar döneminde 2 yıl bu sahne rahat rahat kullanıldığına göre, nasıl oluyor da Osman Wöber, Mine Acar dönemini suçluyor?

3- Bu tarihten sonra görevde olan Mine Acar yönetimi, binayı satın alan kişilerle görüşmüş, uzlaşmış, Devlet Tiyatroları'nı Lemi Bilgin döneminden ortaya çıkan 1 trilyona yakın mahkeme masrafından kurtarmış, binayı 2008 şubat ayına kadar kullanmak üzere bina sahibi ile anlaşmış mıdır? Bu tarihe kadar anlaşmış olmalarının sebebi de 2010 yılına kadar Taksim Sahnesi'nin yerine yeni bir kongre kültür merkezi yapılacak olması mıdır?

4- Osman Wöber yönetimi, aslında Mine Acar dönemi tarafından 2008'e kadar kullanma hakkı kazanılan sahneyi neden şimdi boşaltmaktadır ve neden hiç değilse sezonun 1.turunda seyircileri Taksim Sahnesi'nden mahrum bırakmaktadır?

5- Bina sahibi ile görüşüp uzlaşmaya giden, mahkeme masraflarından Devlet Tiyatroları'nı kurtaran, yeni yapılacak binadaki tiyatro salonunu kullanma hakkı için önceliğin Devlet Tiyatrosu'na verileceği sözünü alan, 2 yıldır görevde olmayan Osman Wöber - Lemi Bilgin yönetimi midir? Yoksa Mine Acar yönetimi mi?

6- Bütün bu soruların ışığında Osman Wöber'in geçmiş dönemin yönetimiyle ilgili yaptığı açıklamalarda tarafsız olmadığını kabul etmekte miyiz?

Bunları sadece soruyorum. İtham etmiyorum, iftira atmıyorum... Sadece Devlet Tiyatroları'nı çok yakından takip eden, sanatı ve tiyatroyu seven bir insan olarak soruyorum, aydınlatmalarını istiyorum..

tıkla: Tiyatro Dünyası