10 Mart 2009 Salı

Değerli Detis Üyesi Dostlar. 4.03.2009


Özerk Sanat Konseyi çalışmalarına şimdiye dek sizlerden ilgi ve destek sağlayamadığımız için üzgünüz. (TOBAV ve TOMEB’in desteği var örneğin) Ancak sizlerin bu uzak duruşunuzun nedeni, eğer yanlış bilmiyorsak, bizim çalışmalarımızın Devlet Tiyatrolarını ilgilendiren bölümüne ilişkin, gerçeğe aykırı kimi önyargılar. İşte bu önyargıları gidermek ve Detis’i (gerektiğinde karşı çıkşınızı da dile getirmeniz için) 12 Mart’ta İstanbul’da düzenlediğimiz “Özgürlük, Özerklik, Sanat” konulu panel ve foruma davet etmek istiyoruz.

Önyargıyı gidermek üzere bu davete, özerk “Türkiye Sanat Kurumu” yasa tasarısı taslağından da iki kopya ekliyoruz. Kopyalarda S. 9’da Gerekçe falında ve S. 11’de “Görevler” faslında Devlet Tiyatrolarını ilgilendiren satırların altını çizdik. Ayrıca o satırları bu çağrımızda da bilgi olarak yineleyelim:

(Gerekçe, dördüncü paragrafta, S.9)

... Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Baleleri, Devlet Halk Dansları Topluluğu, Devlet Çok Sesli Koroları ve Devlet Senfoni Orkestralar ile ödenekli tiyatro statüsü kazanmış belediye Tiyatroları, tam ödenekli kamu kurumu niteliklerini koruyarak işleyişte özerkliğe kavuşturulacaktır. Özerk işleyişin modeli “Türkiye Sanat Kurumu’nun görevleri, madde 3-m’de ifade edildiği gibi kurum tarafından oluşturulacaktır. Bakanlığa bağlı olmayan sanat kurumlarının ve sanatçıların gerçekleştireceği etkinliklerin desteklenmesi, Türkiye Sanat Kurumu’nun görevi ve yetki alanı içinde olacaktır.

(Görevler, madde 3-m)

Tam ödenekli kamu kurumu niteliğindeki tiyatro, opera, bale, orkestra ve koro gibi sanat kurumlarının özerk işleyişe kavuşturulmaları için gerekli modeli oluşturararak, uygulanmak üzere ilgili bakanlığa sunmak.

Taslağımıza, zaten ortak kaygıları taşıyan DT’lu temsilciler eliyle ve özel çabayla eklenmiş bulunan bu taslakların, Detis’in son zamanlarda Tobav ve bakanlık görüşlerine verdiği yanıtlarda dile gelen haklı kaygılara ve duyarlığa uygun olduğunu düşünüyoruz. (Örneğin, “tam ödeneklilik statüsünün korunması”, kaydı ve talebi. Özerk işleyiş modelinin oluşturulmasında ise bakanlığa hiç pay bırakılmaması, gibi). Kaldı ki bu, adı üstünde: “taslak”. yani değiştirilmeye açık.
Öte yandan bu iktidarın, mevcut kurum ve değerleri de yok etmeye bahane aradığını biz de biliyoruz. Bu bakımdan iktidara, “özerklik talebi”nin ötesinde, herangi bir müdahelesine çanak tutacak bir şey getirmemeye dikkat ediyoruz.

Ama daha kötüsüne de cüret edememesi için biz özerklik talebimizle kamuoyunu taze tutalım, bu arada mevcudun mutlaka korunması vurgumuzu da sürekli
yapalım, diyoruz.

Bütün buna karşın, “özerklik de talep etmeyin, hiç bir şey yapmayın, bekleyin görelim” demeyi düşünmüyorsunuz herhalde. Kaldı ki, bu isteğiniz varsa bunu da topantıya katılarak dile getirebilirsiniz; örneğin, madem “özerklik falan istemiyoruz, biz statükonun korunmasından yanayız, gölge etmesin kimse” diyerek bir de karşı çıkılıyor, böyle olumsuz düşünen meslekdaşlar varsa biz enayi miyiz, uğraşıp duruyoruz, diyerek, özerk sanat konseyini feshedelim gitsin, diye tepkisel yaklaşan üyelerimiz de var. Sizin görüşünüz bu mu gerçekten?
Evet, en azından bu çağrımız ve bilgilendirmemizle, önyargıları (eğer vardıysa) giderdiğimize ve artık iletişimde sizlerden de bize ilgi bekleyebileceğimize inanıyor, panelde görüşmek üzere başarılar diliyoruz.

Canol Kocagöz
ÖZERK SANAT KONSEYİ
Yürütme Kurulu Adına
Dönem Genel Sekreteri
GSM 0555 446 26 52

(Detis’in bakanlığa yanıtından):
- Çünkü gerçek sanat, ancak “özerk ve özgür ortamlarda, katılımcı bir yerinden yönetim anlayışı” ile üretilip sürdürülebilir.
- Sanat kurumları için “özerk” statü tek ve vazgeçilemez yaklaşımdır.

(Detis’in TOBAV’a yanıtından)

- Alanında var olan, büyük ölçüde işlerlikleri kanıtlanmış, varlıkları tartışılmaz kurumların kazanımlarını korumada ve onları geleceğe taşımada etkin olacak bir çalışma için güç birliği yaparak kendi yasamız üstünde yoğunlaşmak en doğrusu olacaktır.

İRTİBAT İÇİN: MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT Şub. YILDIZ HİZMET BİNASI BEŞİKTAŞ-İSTANBUL
Tel : 0.212. 227 69 10 - 11